menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir yurttaş olarak…

27 1
27.07.2024

Dost sofralarında çok sık anlatılır. Bayburt il statüsüne kavuşur. Şehirde müthiş bir şenlik vardır. Bu şenliğe katkı olsun diye Kültür Bakanı Devlet Senfoni Orkestrasını Bayburt’a konser vermesi için gönderir. Senfoni Orkestrası muhteşem bir konser verir. Konser bitişinde TRT görevlisi, dinleyiciler arasından bir beyefendiye mikrofon tutar ve sorar: Beyefendi, konseri nasıl buldunuz? Bayburtlu “Gızım Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi” der.

Bayburtlu beyefendinin dediği gibi, Türkiye de Türkiye olalı, ne böyle bir iktidar ve ne de böyle bir ekonomik zulüm görmedi. Sadece ekonomik yoksulluk mu ? Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri sarsılıyor.

Ülkeler tarihleri boyunca zaman zaman ekonomik sıkıntılara düşerler. Bir şekilde ekonomik sıkıntılar zaman içinde çözülür. Türkiye içinde bu geçerli olup yıllar içinde bu bir şekilde aşılabilir.

Şu anda Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike “LAİK EĞİTİM” in, İslami ağırlıklı bir yöne doğru hızla evrilmesidir. Bu evrilme ülkenin önümüzdeki yüzyıllarını karartacaktır. Laik eğitim bir yandan tarikat, cemaat, MEB birlikteliği ile törpülenirken, diğer yandan eğitimli, donanımlı gençlerimiz gelecek kaygısıyla yurt dışına gidiyor. Batıya beyin göçü verirken, doğu ve güney sınırlarımızdan hiçbir özelliği olmayan on binler ülkeye doluşuyor.

Tarih okusalar öğrenecekler ama okumuyorlar…

Atatürk, Cumhuriyet’in kuruluşu ile ülkenin o yoksul günlerinde, onlarca öğrenciyi yurt dışına gönderdi. O gençler eğitimlerini tamamlayıp ülkeye dönüp ülkenin devrimleri ve eğitiminde görevler aldılar. Köy Enstitüleri ile genç kuşaklar aldıkları modern eğitimle Türkiye’yi yapılan devrimlerle aydınlığa taşıdılar.

Japonya, İkinci Dünya Savaşı’nda........

© Sözcü


Get it on Google Play