IŞİD’in kolu kamplardan mı?
Yıllar sonra tekrar hortlayan IŞİD terörü, çoğu askeri uzmana göre zaten bir illüzyon denemesindeydi. Yani daha meşhur bir tabirle yer altına inmiş, biter gibi davranmıştı...
Önce Suriye ve Irak’taki mevzi kayıpları, ardından birçok ülkedeki baskınlarla belinin kırıldığı düşünülmüş hatta kimi optimist yorumculara göre kökü gerçekten kazınmıştı.
Çoğu istihbari izlemeye göre ise kök yerindeydi. Evlere, ailelere sızdıktan sonra terör örgütünün temelini oluşturan ideolojinin geri dönüşü ancak gerçekten kökünün kurutulmasıyla mümkündü. Bu da bir daha örgütlenemez hale gelmesinde saklıydı. Ama öyle oldu mu?
Önce “tekil saldırı” adı altında terör örgütünün diri kaldığı propagandası denendi. Yıllarca birçok adreste plansız görünen saldırılar gerçekleşti. Birçoğuna dair güvenlik raporları “yalnız kurt” gibi sonuçlar ortaya koyuyordu.
Bu “bitmedik” propagandasıydı.
Şimdi ise hücre evlerindeki hareketlilik artık gözle görülür boyuta ulaştı. Zaten belli ki istihbarat güçlerimizin gözlemleri bu illüzyona aldanmamış, kayıt altına almayı sürdürmüştü.
Hareketliliğin artışıyla birlikte izlenen trafikle ilgili güvenlik güçlerimiz ve yetkili kurumlarca yaptırım/harekete geçme kararları alındı. Önce yılbaşı öncesi güvenlik uyarıları, peşine eş zamanlı baskınlar...
Kaldı ki, birkaç yıldır devam eden operasyonlar da unutulmamalıydı. Ama bu seferki eylem hazırlığına ilişkin vurucu olarak hedeflenmişti.
Yüzlerce gözaltı, ele geçirilen örgütsel dökümanlar, planlar, deşifreler...
Çok daha fazlasının olma ihtimaline ilişkin ise bir köke bakılıyor. O kök terör örgütlerinin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar