Çoklu krizler dünyası
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba…
Kapitalizmin krizler dünyasına bir giriş yapalım. Gabriel Garcia Marquez dilimizde Kırmızı Pazartesi (Crónica de Una Muerte Anunciada) başlığıyla yayımlanan romanında tasarlanıp önceden bilinen bir cinayeti anlatır. Kurban edilecek kişinin dışında tüm kasaba halkı cinayetten haberdardır hatta ne zaman işleneceğini bilmektedir. Kurban adım adım cinayet mahalline doğru yol alır. Bir benzetmeyle kapitalist sistemde krize doğru adım adım ilerlenir, krizin kaçınılmazlığı bilinmekle birlikte koşullar olgunlaşınca kriz patlak verir. Ancak romandaki kurgudan farklı olarak kriz tarihi tam olarak belirlenemez. Kurbanlar ise bilinmektedir; emekçiler, işsizler, gençler, emekliler, tarım kesimindeki küçük üreticiler ve kuşkusuz yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklar. Kapitalist-emperyalist sistemdeki sömürü çarkıyla ülkeler ve sınıflar/sosyal katmanlar arasındaki gelir uçurumu krizle birlikte giderek genişler ve derinleşir. Her ekonomik kriz döneminde bir yanda servetlerini artıran bir azınlık diğer yanda giderek yoksullaşan ezici çoğunluk bulunmaktadır. Krizin toplumdaki tüm sosyal grupları olumsuz yönde etkilediği yanıltıcı bir değerlendirmedir.
Günümüzde krizlerin çok boyutlu olduğunu ve karmaşık bir tablonun ortaya çıktığını görmekteyiz. Ekonomik-finansal krizler 21. yüzyılda giderek belirginleşen çoklu krizin belirleyicisi niteliğine sahiptir. Aynı zamanda çoklu krizin diğer ögelerini büyük ölçüde etkilemekte ve de diğer ögelerden etkilenmektedir. Neoliberal küreselleşme sürecinde somutlaşan sorunlar özellikle 21. yüzyılın ilk on yıllık dönemi sona ermeden belirginleşmiştir. Covid-19 salgını, küresel ısınma ve iklimsel değişiklik, kaynakların giderek tükenmesi, küresel çapta eşitsizlikte hızlı artış çoklu krizi hazırlayan etkenlerdir. Bunun yanında siyasi gerginlik, yerel sürtüşme ve silahlı çatışmaların ötesinde Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze’de yaptığı süregiden katliam, Lübnan’a karşı girişilen saldırı ve Suriye’nin savunma kapasitesini imha etmesi, Golan tepelerinin işgali, Suriye’de yıllardır süren iç savaş, parçalanma ve bölgeyi, hatta dünyayı şekillendirme senaryo ve politikalarına uygun olarak cihatçı gruplardan oluşan bileşenin yönetime el koymasının ardından geniş bir coğrafyada mevcut ve geleceğe ilişkin siyasi belirsizlik ve kurgulanan senaryolar gerginliği artıran vahim gelişmelerdir. İsrail’in İran’a karşı saldırılarının ardından ABD’nin de kervana katılması yazılan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Beth Kuhel