Vergi reformu ve TÜSİAD’ın dokunulmazlığı
Büyük şirketlerin vergi vermemek için bin takla attığını biliyorduk. Ama son “dedikoduların” yetkili organlar tarafından doğrulanması yeni bir gelişme oldu.
Vergideki adaletsizliğin başka adaletsizliklere karşı duyarlılığı kaşıması kuşkusuz mümkün ve iyi bir şey. Bu açıdan “sosyal” medyada oluştuğu iddia edilen tepkinin ne kadarının gerçek ne kadarının yaratılmış olduğuyla ilgilenmiyoruz.
Ancak, “adalet” keskin bıçaktır. Adalet arayışının, kendisi adaletsizlik üreten bu düzeni sorgulamaya varması düzenin tepesindekiler için en son istenecek şeydir.
Bunun üstesinden nasıl gelindiğini biliyoruz. Hatırlayalım, Bill Gates “en zenginleri vergilendirmeliyiz” diyenlerden biriydi. Ali Koç ise “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir” diyecek kadar uyanıktı.
Şunun farkındalar: Kapitalist düzenin kimse için bir albenisi kalmadı. Ama kapitalizmin çarklarının çalışması için yağlanmaya ihtiyacı var.
“Ben de biliyorum bütün bunları, ama değişmiyor, en azından…”
Patronlar derslerine iyi çalışıyor. Devrimci bir dönüşümün zehri olan, ortalamacılık ve bitkinlik üreten o kadim ideolojiye başvuruyorlar. Ayrıca bu büyük bir avantaj sağlıyor onlara. Kendilerini gizleyebilme kabiliyetini…
Evet, medyada dolaşıma çıkan büyük şirketlerin listesine bakıldığında özenle seçildiğini görüyorsunuz. İktidar bloğundaki gerilimler, küçülen pastadan kimlere ne pay kalacağı, kimlerin birbirinin ayağına bastığı muhtemel nedenlerdir.
Listede Amazon, Trendyol, Yemeksepeti gibi yeni palazlanan teknoloji/tedarik şirketleri var. Adlarını herkesin ezberlediği inşaat şirketleri ve Demirören, Turkuvaz........
© soL
visit website