Hassas dengeler: İsrail´de Karay olmak-4
Geçtiğimiz ay ‘Hassas Dengeler’ dizisinin üçüncüsü yayınlandıktan sonra farklı kesimlerden farklı sorular/eleştiriler aldım, ancak bunların çoğunun cevabına ben de sahip değilim. Şüphesiz ki en büyük itiraz Haredi liderlerin Karayları, standart Yahudi topluluğundan ayrı oldukları düşüncesi nedeniyle ‘kâfir’ olarak yorumlama eğilimlerinin bulunması ve İsrail’in önde gelen ruhani liderlerinden Haham Ovadya Yosef’in Karay cemaatine mensup kişilerle evlenmenin yasak olmadığına dair 1970’lerde verdiği fetva üzerineydi. Birçok kişi Karayların İsrail’de ne işlerinin olduğunu, onların asıl olarak Türk olduğunu belirtiyordu. Ancak bunun yanı sıra literatür taraması esnasında eserlerinin bir kısmına ulaşmış olduğum ve yazı dizisi sayesinde bizzat tanıma şansına eriştiğim Ardahan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Altınkaynak gibi çok değerli kişilerle de iletişime geçme şansına eriştim. “Akla uyan dine uyar akla uymayan dine uymaz” düsturuna bağlı kalan Karay düşüncesinin, ilk olarak Ebu Hanifi ile Abbasi zindanlarında yatan Anan ben David ile ortaya çıktığını, Karayların Maturidilikten etkilendiğini, Türk felsefesine uygun hareket ettiklerini karşılıklı olarak konuştuk.
Karayların ‘every day life’ olarak adlandırabileceğimiz ve gündelik yaşamlarına yönelik akademik çalışmaların oldukça az oluşu, aslında Karaizmin orijini veya inançla ilgili kısımların oldukça fazla oluşuyla karşılaştırıldığında bence büyük bir eksiklik. Yalnızca İsrail’de değil, birçok yerde cemaatin ne olduğu, ne yaptığı, kim oldukları,........
© Şalom
visit website