Erzurum doğunun Paris'i yalanı!
Bugünlerde Erzurum üzerine tartışmalar okuyoruz, dinliyoruz: Erzurum'un değerli basın mensupları iki tez etrafında geliştirdikleri bir görüş üzerinde yorum yapıyorlar. Tezlerin özü şu: Erzurum doğunun Paris'iydi, şimdi değil!
Bu, 'Erzurum doğunun Paris'i' benzetmesini ilk kim ve ne zaman yaptı bilmiyorum, fakat en büyük yalanlardan biri bu sözdür. Erzurumluyu uyutan, yeterince ilerleyememesine sebep olan bir sıfatlandırma, Erzurum doğunun Paris'i sözü. Bu söz neden ağır bir yalan, ironik bir hakaret, gelin anlayalım:
Yüz yıl geriye gittiğimizde Paris bir sanat ve kültür merkeziydi: 1920'lerde birçok ünlü sanatçı, mesela F. Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, James Joyce gibi isimler burada yaşayıp üretiyordu. Bu dönem aynı zamanda sürrealizm, dadacılık ve ekspresyonizm gibi sanat hareketlerinin de Paris'te yükselişe geçtiği bir zamandı. Peki, o tarihlerde ve daha sonraki yıllarda Erzurum bu yönüyle hiç gündeme geldi mi. Yok!
Paris, bir mekanlar şehridir ayını zamanda: Mesela: Montparnasse ve Montmartre... Bu bölgeler, sanatçılar ve entelektüeller için buluşma noktalarıydı. Café de Flore ve Les Deux Magots gibi kafeler, ünlü sanatçıların ve yazarların sıkça ziyaret ettiği mekanlardı. Her halde Hemşin Pastahanesinin tüm bunları........
© Pusula Gazetesi
visit website