SON PİŞMANLIK FAYDA VERMEZ
Bu dayanışma ve beraberlikte birçok olayla karşılaşabilmektedir. Bu olaylar olumlu olursa sorun yok… Ama olumsuz bir durumla karşılaşırsa veya kendisi olumsuz bir durum yaşarsa, yaşatırsa o zaman da toplum tarafından büyük tepki ve de yaptırımlara uğraması kaçınılmaz olur. Bu yaptırımlar karşısında veya yaptıklarının hatalı olduğunun farkına varırsa ki, buna pişmanlık denir. İşte bu pişmanlıkların yaşanmaması için Anadolu’da “mesel” diye bir kavram vardır. Güzel hakikatlerin temsillerle yani örnek olaylarla anlatılarak anlaşılması kolaylaştırılır. Günümüzde bu tür hikayelere “İlham veren hikayeler” denilmekte ve bu öykülerin aslında güçlü birer anlamsal okuma olduğu dikkate alınmalıdır. Neden temsil yolu seçilmiştir? Çünkü anlaşılması zor olan konuların temsil yoluyla anlaşılması daha kolay olur. Karmaşık hakikatler düzenli bir şekilde, örneklendirme ve canlandırmaya dönüştüğü için fotoğrafı hafızamızda yerini kolayca alır.
Özetle bu öykülerin hem sindirimi çok kolay olur hem de hikâyenin sonunda ahlaki bir değer kazandırma özelliği bulunur. Şunu da unutmayın: Bu hikayelerin gerçek hikayeler olup olmadıklarının hiçbir önemi yoktur; çünkü birçoğunun yüzlerce yıllık efsanelere dayandığı ifade edilir. Bununla birlikte, bahsettiğim hikayeler o kadar güçlü ve ilham vericidir ki, birçoğu sizi düşündürürken, bazen sözün bittiği yerde olduğunuzu fark edersiniz. İşte Kişisel Gelişim Merkezi’nden seçtiğim, bu ibret verici hikâyelerinden en çarpıcı olanlardan dört tanesini sundum.
***
Kör olduğu için kendisinden nefret eden kör bir kız vardı. Nefret etmediği tek kişi ise her zaman yanında olduğu için ona sevgi duyduğu erkek arkadaşıydı. Erkek arkadaşına dünyayı görebilseydi onunla evleneceğini söyledi. Bir gün birisi ona bir çift göz bağışladı; ameliyat sonunda, erkek arkadaşı da dahil olmak üzere her şeyi görebiliyordu. Erkek arkadaşı ona:
“Artık dünyayı gördüğüne göre benimle evlenir misin?” diye sordu.
Kız, erkek arkadaşının da kör olduğunu........
© Önce Vatan
visit website