ŞAMANİZM KAZANÇ İÇİN YAYGINLAŞTIRILIYOR!
Son günlerde ülkemizde; şaman ayini, şaman seansı, şaman ritüeli, şaman müziği ile rahatlatma, şaman turları ve benzeri saçma sapan işler yapılıyor. İşin aslına bakarsanız bu şaman inancının kökeni İslâmiyet, Hıristiyanlık ve Musevilikten önceki Türk inancına dayanmaktadır. Oysa bu maddi çıkar peşinde olan ve inanç sömürüsü yapanlar, ben biliyorum ki, birçoğu hatta büyük bir kısmı Türk’üm demekten çekinir, Türk Milleti’ni sevmekten geri durur, Kendi ailesinin Türk olmadığını saklamaya çalışır. Çoğu zaman kökenin Türk Milleti’nden değil de bilmem nerede geldiğini övünerek söyler. Ama sevmediği milletin inancına maddi çıkar için sarılır. Hatta birçok temiz dini kurumları suçlamaktan ve kötülemekten çekinmezler. Halbuki Kendileri inanç sömürüsü yaparak para kazanmaktan da geri durmazlar. Gelin aslında şaman inancı nasıldır, şamanlar maddi çıkar gütmüşler mi; bu inanç Türk Millet tarafından dünyanın nerelerine kadar götürülmüş, doğrusunu bilelim:
“Şamanizm ve şamanlar, Türklerin Müslümanlığa geçmezden önceki tek tanrılı inanç sisteminin bir parçasıdır. Derler ki, şamanlığın genetik kökenleri vardır ve kimin şaman olup, olamayacağı çocukluğundan belli olur. Tanrılardan işaret alındıktan sonra da çocuğun çok fazla seçeneği yoktur. Ya ölecek ya delirecek ya da deliliğin sınırlarını aşıp, şaman olacaktır.
Şaman kelimesinin Tunguz’ca “saman” sözcüğünden geldiği, Tunguzlarda “şaman” veya “saman”ın bir nevi “rahip” veya “sihirbaz” anlamında kullanıldığı bilinmektedir. Ancak Şamanın bütün milletlerde ve tarihin her döneminde adlandırılması aynı değildir. Türk halkları şamanlarına genellikle kam (gam, ham) derler. Uygur ağızlarında geçer. Moğollar, Buryatlar ve Kalmuklar erkek Şamanlarına bö, böğe; Yakutlar oyun, Çuvaşlar yum, Kırgız-Kazaklar bakşı, baksı ya da bahşı derler. Yakutlar ile Altaylılar kadın Şaman için Moğolca udugan (utahan, ubahan, ıduan) deyimini kullanırlar. Ancak Yakutçada hamma (kamla), “kamlık etmek” anlamındadır.
Kam genellikle “kâhin, büyücü” demektir. Ayrıca “uzman hekim, bilim adamı, felsefeci” anlamlarına da gelir. Eski Türkçe metinlerde bazen “putperest rahip”, bazen “büyücü” anlamında kullanıldığını görüyoruz. Eski bir Çin kaynağında, Kırgızlarda Şamana “gan” denildiğini görüyoruz ki, bu herhalde kam olacaktır. Nitekim 11. yüzyılda Hakas- Kırgızlarda Şamana “kam” denildiğini ve 13. yüzyıl da ise Avrupa gezginleri “sihirbaz” anlamında ham (kam) kelimesi olarak söylendiğini kaydetmişlerdir.
Şamanlar, bir din görevlisi, şifacı ya da büyücü olarak tanımlanabilir. Şamanın en temel özelliği, ruhlarla temas duruma geçebilme özelliğidir. Bu gücü sayesinde mistik parçalanma ölüp dirilme gibi, hastalık tedavisi, kutsama gibi misyonlarını gerçekleştirebilir. Bu teması elbette herkes gerçekleştiremez, bu güce........
© Önce Vatan
visit website