"Anadolu'nun Kaplanları" kavramından "Coğrafya kaderdir" söylemine...Cehalet hipotezi...
Türkiye gündeminin başlıca konusu, yoksulluk.
İnsanlar fakirleşmekten muzdarip, şikayetçiler.
Peki… Sürekli yakınma yerine yoksullaşmanın ana sebepleri üzerinde ciddiyetle durmak gerekmiyor mu? Tek başına hoşnutsuzluk sorunu ortadan kaldırmıyor. Tartışma ve çözüm üretme kabiliyetimizi geliştirmek zorundayız.
Mesela:
Daron Acemoğlu Nobel ekonomi ödülünü aldı. Yazdıkları üzerinde hiç duruluyor mu, hayır! Politik-etnik kimliği dışında, araştırmaları konusunda tek söz eden yok.
Yoksulluğu yaşıyorsak Daron Acemoğlu’nun (Harvard Üniversitesinde siyaset bilimi profesörü James A. Robinson ile birlikte) yazdığı “Ulusların Düşüşü” kitabını tartışmamız gerekmiyor mu?
İkili 15 bölümlü kitaplarında, neolitik/cilalı taş çağından günümüze tarihsel bir kesitte yoksulluğun-zenginliğin kökenlerini ekonomi politik perspektifle analiz etti çünkü…
Yoksulluğun ve refahın nedenlerini, dağılımını, oluşma biçimlerini konu ettiler.
Dediler ki:
****
-Siyasal gücün dar bir çerçevede yoğunlaştırılması yoksulluğun ve iktidarların yurttaşlara karşı sorumlu duyarlı olması refahın nedeni...
Bu bakış bugün bizdeki yoksulluğa dair fikir veriyor mu?
Tartışma yapmalıyız. Örneğin:
“Anadolu Kaplanlarının” (neoliberalizmin başladığı)........
© OdaTV
visit website