menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İslamcıların ve Nazilerin ortak görüşü: “Solculuk bir Yahudi komplosudur”

21 2
13.10.2024

Hatta konu solun devrimci biçimleri olduğunda sadece aşırılar değil ortalama sağcı politikacılar arasında bile bir “Yahudi Bolşevizmin” varlığını savunanlar çıkmıştır.

Örneğin 8 Şubat 1920 tarihli Sunday Herald gazetesinde İngiltere’nin ünlü Başbakanı Winston Churchill Rus devriminin sorumlusu olarak Yahudileri görmekteydi: “Bolşevizmin yaratılmasında ve Rus devriminin gerçekleşmesinde bu enternasyonalist ve çoğunlukla ateist Yahudilerin oynadığı rolü abartmaya gerek yok. Kuşkusuz bu çok büyük bir roldür; muhtemelen diğerlerinin hepsinden üstündür. Lenin'in dikkate değer istisnası dışında, baskın figürlerin çoğunluğu Yahudi’dir “

EGEMENLERİN SOL NEFRETİ

Churchill’e bunları yazdıran elbette İngiliz egemenlerinin Rusya’daki Bolşevik devriminden duydukları korku ve düzenin değişmesine olan sınıfsal hınçlarıdır. Aynı dönemde Batı’da birçok sağcı komünizmi eleştirirken bir yandan da halka şirin görünmek için solu ve devrimcileri aslında Yahudi bankerlerin desteklediği yalanını yaymaktalardı.

Tüm dünyanın o dönemde bir “milletler hapishanesi” olarak nitelendirdikleri Çarlık Rusyası’nda birçok milliyet gibi Yahudiler de Bolşeviklere destek vermişlerdi. Eğitime önem veren Yahudiler arasında entelektüeller çok olduğundan devrimci partinin önemli isimleri arasında onlar da vardı. İşte bunu bahane eden aşırı sağcılar ise Rus Komünistlerini Yahudi, Lenin’i de yarım Yahudi olarak etiketleyip bir Yahudi-Bolşevik şeytanı oluşturmuşlardı.

İSLAMCILARIN BATI’DAN EDİNDİKLERİ ÇAĞDAŞ ANTİSEMİTİZM

Aynı düşmanlığı ve sosyalist hareketleri bir Yahudi komplosu olarak nitelemeyi elbette başta Adolf Hitler olmak üzere Naziler ve tüm ırkçı ve faşistler de dillerine dolamışlardı. 1928’de Kahire’de kurulan İslamcı İhvan örgütü, Kudüs Müftüsü El Hüseyin ve Kurtuluş Savaşımızda İngiliz egemenliğindeki Mısır’a kaçan hain İslamcı Mustafa Sabri ve arkadaşları bu aşırı sağ temaların hepsini oralardan alıp kullandılar. İngiliz sömürgeciler tarafından kendilerine aşılanan bu karalama etiketlerini İslam dünyasına uyarladılar. Ancak zamanla gelişme gösteren siyasal İslamcı ırkçı ve faşist ideoloji onların hepsini aştı ve daha tehlikeli hale geldi.

İslamcı Seyyid Kutub'un 1950'lerin ortalarında yazdığı “Yahudilere Karşı Mücadelemiz” başlıklı makalede insanlığa karşı bir komplo kuran Yahudilerin sol düşünceyi icat ettikleri anlatılır. Kutub’a göre “ibadet etmeyen Müslümanlar ya da “kâfirler” ve laik milliyetçi Arap liderler Müslüman dünyasının direnişini zayıflatan Yahudiler kadar tehlikeli bir beşinci kol oluştururlar.

Siyasal İslamcılar için Yahudiler, İslam'ın “ebedi düşmanı ” demektir. Yedinci yüzyıl Arabistan'ından günümüze kadar hep aynı mücadele vardır. Kutub'a göre, tam da bu amaçla yani sırf İslam’ı yıkmak için (!) modern “ateist materyalizm” doktrinlerini icat edenler Yahudilerdi. “Ateist materyalizmin” doktrinleri (komünizm, psikanaliz ve sosyoloji); “ailenin yıkılmasından ve toplumun çöküşünden” de sorumluydu. Hepsi Yahudi olan Marx, Freud ve Durkheim'ın öğretileri, bu “solcu ve Allahsız komplonun” klasik........

© OdaTV


Get it on Google Play