YALANCI BAŞKAN?!
"Yapılması gereken Atatürk'ün hem din, hem de kürt düşmanı olduğu fikrinin yayılmasıdır."
Kurt Ziemke, Alman asıllı Ortadoğu uzmanı, Die Neue Türkei, 1930
...
Demem o ki:
Türkiye'de BOP kapsamında "mış gibi"ye dayalı yeni bir iş yapma şekli ürettiler.
Müslüman'mış gibi!
Adam'mış gibi!
Laik'miş gibi!
Namuslu kadın'mış gibi!
Delikanlı adam'mış gibi!
Vb.
Hal böyleyken...
Cilalı kariyer ya da diplomaya sahip, asalak, üretmeden tüketen ve hatta neyi tükettiğini bilmeyen çok iyi okullarda okumuş, mezun ama işe yaramaz, iş göremez hibrit canlı türü bir nesil!
Sorun üretim'de mi yoksa yanlış rol model'lerde mi?!
Çok değerli denilip, kedi bokundan kahve içirilen bir nesil bu!
Düşünmeden ezber'i tekrarlayan "robot insan".
Kişisel çıkarları için ailelerini, arkadaşlarını, ilişkilerini, namus'larını bir çırpıda harcayabiliyorlar.
Ters/yüz.
Doğru ile yanlış iç içe geçmiş.
Para için iş, meslek, evlilik yapılmaz!
Hayat bir şekilde tüketiliyor.
Sevdiğin, yorulsan da seveceğin bir iş, ilişki benimsenir, yapılır.
Erdoğan'ın bir kelimesi'nden fırtına kopartan Muhalefet'tekilerin atladığı nokta şurada:
Türkiye, keskin olarak iki kamp'a bölündü.
Siyasal kürtler aradan sıyrılmaya çalışıyor, devlet kurmak için laik insan zekası ile alay edip "kurnazlık" yapıyor.
Oysaki herkes bilir, kurnazlık zeka ile ilgili değildir.
Siyasal İslamcılar, 28 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde işinde gücünde olan tayfadan farklı değil!
Parasına, keyfine, hazzına bakıyor.
Erdoğan da, Muhalefet de toplum'un bir kesim'ini kucakladığına göre, parçalanmaya giden Türkiye'nin tüm parçalarını kucaklayıcı "1 numara" sorunu devam ediyor.
Erdoğan da Türkiye'nin zencisiyim demişti, 1001 küsur odalı Saray'da rap'çi gibi poz kesiyor:
"Siz'inle biz'im aramızda fark/nüans var!"
"Rol model" bu ise Erdoğan'a kimin hangi gerekçe ile kızdığına, hangi gerekçe ile sahip çıktığına bakmak elzem.
Kavga, "rant"........© ngazete
visit website