menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Umarsızlığın Girdabında İnsanların Zulme Seyirci Kalması…

51 5
30.01.2024

Umarsızlığa alıştırılan insanların etrafında olup bitene karşı kayıtsız kalmasının eleştirel bir tutumla ele alınmasının taşıdığı ahlaki zaafın gayriahlâkî bir zemini doğurmasının getirdiği sosyolojik kırılmayı anlamak giderek zorlaşmaktadır.

İnsanlar umarsızlaştırılıyor. Bencilliğin giderek çoğalan karakteri ile insanı sarmalaması ve salt kendini düşünen bir bireye dönüşmesi ile giderek başat bir unsur oluşu ile umarsızlık arasında birebir bir ilişki giderek çoğalmaktadır. Kendisini düşünen bir bireye dönüşen insan, kendisi dışında olan bitene seyirci kalmayı bir marifet addetmekte ve bunu kendisini koruma güdüsü eşliğinde yaptığını sandığı konfor içinde yuvarlanıp gitmektedir. Aynı kişinin bir haksızlığa uğradığında yalnız kaldığını görünce de en büyük sitayişlerle bu yalnızlığını şikâyet etmesi ve insanların umarsızlığını gündemleştirmesi ise başlı başına bir gayriahlâkî durumu işaret eder.

‘Öncelik senindir’ ilkesi eşliğinde sosyal yaşama katılan bireyin sağlıklı bir zeminde ilişki kurması beklenemez zaten! ‘Sen kendini düşünmezsen kimse seni düşünmez’ algısı ile beslenen kişiliğin başkasının çektiği zulme duyarlı hale gelmesi düşünülemez! Popüler kültürün inşa ettiği benlikler ise, popüler kültürün sınırları içinde varlıklarını sürdürmekle sınırlı kalmaktadırlar. Gazze olgusu ve bunun yansımaları bu meseleyi açıklığa kavuşturur. Son bir aya yakındır Gazze’de İsrail soykırımı konuşulmaz olunca, unutulmaya yüz tuttu… Bir azınlık tarafından gündemleştirilmeye çalışılan Filistin olgusu ise yeterli desteği sağlayamadığı için orada insanların ölmeye, aç ve susuz yaşamaya devam etmeleri sürdürülmektedir. Yaralılarını bile tedavi edemeyen bir halkın yaşadığı trajediye karşı bu kadar duyarsız kalınması büyük bir insanlık suçu ve trajedisidir.

Müslümanların durumu ise acınası bir durumdur. Kendi dindaşları olan Filistinli Müslümanların katledilmelerine seyirci kalmaları yetmemekte, yapılabilecek bir yardımı da yapamamaları ise büyük bir trajedidir.

Kahır ekseriyet Müslümanların müslüman olma iddiaları çökmüştür.

Müslüman ülkelerin yöneticilerinin ise bu konudaki sorumluluklarını üstlenmemeleri ve uluslar arası sistemden bunu beklemeleri kendi durumlarını trajikomik bir duruma düşürmektedir. Filistin toplantılarında yüksek sesle İsrail eleştirisinin reel bir karşılığının olmadığı belirginleştiği........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play