YAHÛDİLİK-MASONLUK MÜNÂSEBETİ…
Selânik’i fethettik Yahûdilere teslîm ettik!
Siyonist ve Sabataîlerin Grande Oriente d’Italia’ya tâbi olarak têsîs ettikleri Macedonia Risorta (Maçedônya Risôrta)’nın sütûnları arasında vücûd bulan İttihâd ve Terakkî Komitası ise, “Kemalist Türkiye”nin de beşiği olan bu şehri, “Kâbe-i Hürriyet” nâmıyle tebcîl etti… 20. asra kadar şehrin siluetinde dikkati çeken minârelere gelince, onlar, âdetâ, sahîh Türklerin ancak Kale civârında ve hâricinde sersefîl ve sığıntı gibi yaşadıkları bu şehrin Yahûdi ve Münâfık çehresini gizlemiye, “Türklerin gözünü boyamıya” yarıyan bir nikâb mesâbesindeydiler…
Sabataîlik hakkında Osmanlı’nın affedilmez lâkaydîsi
2) Sabatay hâdisesinin birinci derecede alâkadârı olan, olması lâzım gelen Türk ve Müslüman idârecileri, ilim ve fikir adamları, bu cereyâna karşı, üç buçuk - dört asırdır sürüp gelen inanılmaz ve affedilmez bir gaflet içinde bulunmuşlar, bu ölümcül gaflet ve lâkaydînin bir tezâhürü olarak, Osmanlı müellifleri, bu mes’eleyi, Avrupalılar kadar dahi (ki ilk temsîlcileri, Sabatay Sevi hakkındaki –birinci elden vesîkalara ve İzmir’deki şahsî müşâhedelerine müstenid- tedkîki 1669’da, Amsterdam’da basılan Felemenk Protestan Râhibi Thomas Coenen’dir) araştırmamışlar, araştırmadıkları gibi, onların araştırmalarına da bîgâne kalmışlar ve tâ –üç cildlik- Târih-i Siyâsî-i Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye kitabının (1908) müellifi Sadrâzam Kıbrıslı Kâmil Paşa’ya kadar, Nişâncı (Tuğracı) Abdî Paşa’nın Vekâyinâme’sindeki (1666) sathî, hattâ ahmakça kaleme alınmış yarım sayfalık metni –cüz’î tâdilâtla- tekrâr ededurmuşlardır… (Bu metinler için kaynak: İbrahim Alâettin Gövsa, Sabatay Sevi, İstanbul: Semih Lûtfi Kitabevi, 1940, ss. 47-50)
Bunun gibi, Edirne Hahambaşısı Abraham Danon’un, “Dönmeler” hakkında, 1897’de, Pâris’de, On Birinci Beynelmilel Şarkiyâtçılar Kongresi’nde sunduğu, birinci elden, fevkalâde kıymetdâr bilgileri muhtevî teblîğine dahi alâka göstermemişlerdir…
(İbrahim Alâettin Gövsa, Sabatay Sevi; İzmirli Meşhur Sahte Mesih Hakkında Tarihî ve İçtimaî Tetkik Tecrübesi. İstanbul: Semih Lûtfi Kitabevi, 1940, 100 s.; kapak ve 48. s.)
Osmanlı vak’anüvis ve müverrihleri, Sabatay Sevi hakkında, tâ 20. asra kadar, iki buçuk asır, Nişâncı Abdî Paşa’nın Vekâyinâme’sindeki (1666) yarım sayfalık sathî ve sâfderûn bilgiyi (sağdaki sayfa) tekrâr edip durdular! Bu cehâlet ve ahmaklığımızın bedelini, Milletce, pek ağır ödedik! Ödemiye de devâm ediyoruz!
***
Münâfıklıklarının sebebi, “Osmanlı zorbalığı” değildir
3) Günümüzde, Yahûdi-Sabataî müellifleri, mûtâd “mazlûm edebiyâtı”na uygun olarak ve bunun için de,-her zaman yaptıkları gibi- hakîkatleri ters-yüz ederek, Sabataîliğin “Osmanlı zorbalığının, Osmanlı baskı ve zulmünün” bir netîcesi olduğunu iddiâ ediyorlar…
Hâlbuki, “Mesîhliğini” îlân eden Sabatay, kendisinin kralı olacağı ve –dünyânın dört bir köşesine kral nâibi tâyîn ettiği- 12 yardımcıyle berâber idâre edeceği bir Yahûdi Dünyâ Devleti têsîs etmek emeliyle yola çıkmış, açıkça Osmanlı Pâdişâhının tahtına oturacağını propaganda etmiş, iddiâlarına inanmıyan birçok hahamla........
© Milat
visit website