YAHÛDİLİK-MASONLUK MÜNÂSEBETİ…
Amerika ile Rusya, İsrâil’i tanıyan ilk iki Devlet
David Ben Guryon İsrâil’in İstiklâl Beyânnâmesi’ni okuduktan 11 dakîka sonra, Truman, İsrâil’i fiilen (de facto) tanıdı. Böylece ABD, İsrâil’i tanıyan ilk Devlet olma “şeref”ine nâil oldu. “Şeref levhası”na ikinci sırada, Stalin Rusya’sı (15 Mayıs 1948), üçüncü sırada, İngiltere (20 Mayıs 1948) yazıldı…
Dünyâyı saran Siyonist kudreti böyle tezâhür ediyor, İsrâil’i tanımakta Kapitalist ve Komünist Devletler birbirleriyle yarışıyorlardı… İsrâil’i, on bir dakîka sonra fiilen tanıyan Truman, onu hukûken (de jure) tanımakta da gecikmedi.
Filistin’in paylaştırılmasında ve İsrâil’in tanınmasında Bene Berit’in rolü
Uzun zamândır Siyonistlerle işbirliği yapan, bir Yahûdi Devleti’nin kurulmasını açıkça destekliyen Truman, elindeki bütün imkânları seferber ederek, Amerikan Hâriciyesini zorlıyarak, BMT âzâsı bâzı Devletlere ağır baskı uygulatarak BMT Umûmî Hey’etinden Filistin’in paylaştırılmasına dâir 29 Kasım 1947 Karârının çıkmasında birinci derecede rol oynamıştı.
Lâkin bu entrika mahsûlü haksız karâr Filistinlilerin kıyâmına yol açmış ve Filistin, kanlı çatışmalara sahne olmıya başlamıştı.
Bu vazıyet karşısında, Truman’ın, Filistin’in paylaştırılması siyâsetinden –en azından muvakkaten- vazgeçtiği görülüyor. Bununla alâkalı bilgi, Bene Beritli Shelly Kleiman’ın Kudüs’deki Bene Berit Dünyâ Merkezi tarafından 23 Ağustos 1998’de neşredilen Bene Berit ve İsrâil: İnkıtâsız İttifâk isimli –yukarıda da atıfta bulunduğumuz- 26 sayfalık risâlesinde mündericdir. Kleiman’ın kaydettiğine nazaran:
“BMT’nin 29 Kasım 1947 Karârı, Arab Devletleri tarafından reddedildi ve bütün Filistin’de isyân baş gösterdi. Bunun üzerine, hep Arab menfâatlerini gözeten ve Yahûdi Devleti kurulmasına muhâlef eden Amerikan Hâriciye Vekâleti, Amerika’nın BMT’deki siyâsetini değiştirmiye muvaffak olarak, paylaştırma yerine, Filistin’nin BMT’nin geçici vesâyeti altına geçirilmesi teklîfini ortaya attı. Siyonist idâreciler, vesâyetin kabûlünün bir Yahûdi Devleti kurulması ümîdinin sonu olabileceğine kanâat getirdiler… (The resolution was rejected by the Arab states. This sparked riots throughout Palestine, and the U.S. State Department, always sympathetic to Arab interests and opposed to Jewish statehood, succeeded in changing U.S. policy at the U.N. with a proposal that partition be suspended in favor of a “temporary” U.N. trusteeship over the area. The Zionist leadership recognized that adoption of trusteeship could doom the hope for a Jewish state.)” (Kleiman 1998: 18)
Târihçi Dominique Perrin’in (d. 1946) îzâhatına nazaran da, Filistin’deki 1947 paylaştırmasını tâkîben vukû bulan kanlı çatışmalar sebebiyle Amerikan Hükûmeti bir tereddüd devresi geçirmiş ve Filistin’in BMT’nin muvakkat vesâyeti altına geçirilmesini teklîf etmişti:
“Filistin’de hüküm süren dâhilî harb, bilhassa ABD’de büyük endîşe doğurdu ve Amerikan siyâseti tereddüd içinde kaldı. Bir taraftan Siyonistlere karşı taahhüdleri, dîğer taraftan Arablarla dostâne münâsebetleri arasında sıkışan Vaşington Hükûmeti, vakit kazanmıya çalışarak, paylaştırma karârının iptâli ve BMT’nin muvakkat vesâyetinin têsîsi maksadıyle BMT Umûmî Hey’etinin toplanması talebinde bulundu. Fakat Amerikan teklîfi umûmiyetle aleyhdâr bir tavırla karşılandı; bu cümleden olarak Soveytler Birliği Amerikan teklîfiyle mücâdeleye girişti… İlh… (La guerre civile qui fait rage en Palestine suscite de vives inquiétudes, en particulier aux Etats-Unis, mais la politique américaine reste hésitante. Pris entre ses engagements envers les sionistes et ses amitiés arabes, le gouvernement de Washington tente de reculer les........© Milat
visit website