menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (198)

10 0
16.12.2025

“Ula kavat! Kadın şapka giye ki asıla!”

Cunta, askerleri gönderir, çocukların feryâdları, komşuların şaşkın bakışları altında kadıncağızı fak̆îrhânesinden aldırtır, nezârethâneye attırır. Orada kadıncağız ağlamaktan helâk̃ olur…

Bir müddet sonra Cuntanın huzûruna çıkarırlar. Sabataî İstibdâdının Vâlisi sorar:

“- Şapkaya ne dersin? Sen şapka giyer misin?”

Şalcı Bacı bir ân düşünür, cevâb verir:

“- Şapka erkek kısmının işi! Kadın kısmı şapka mı giyer? Giymem elbet!”

“- Mâdem öyle, hükmün îdâmdır!”

Şalcı Bacı, bir kerre daha kendini tutamaz ve haykırır:

“- Ula kavat! Kadın şapka giye ki asıla!”

Zincire vurulmuş hâlde abdest alırlar… Demirci Edhem Usta imâm olur; ön safta erkekler, arka safta Şalcı Şöhret Bacı vardır… İki rek̃at namaz kılar, sonra darağacına yollanırlar…

27/28 Kasım 1925, Cumartesi, fecir vakti, îdâm mahk̃ûmu dîğer altı dîndaşıyle berâber onu da Taş Anbarlar Mevk̆ii’ne götürürler. Darağacında Çulha Nedîm Efendi sallanmakta ve yedi darağacı daha kurbanlarını beklemektedir…

Dîğer îdâmlık mazl̃ûmlar gibi, onlar da, son dilek olarak, iki rek̃at namaz kılma ricâsında bulunurlar. Kendilerine izin verilir. Elleri ve ayakları zincirle bağlanmış olduğu için, birbirlerine yardım ederek zar-zor abdest alırlar. Şalcı Bacı’nın ellerinin zinciri çözülür, o, biraz uzakta abdestini alır.

Demirci Edhem Usta’yı kendilerine imâm tâyîn ederek iki saf hâlinde namaza dururlar. İlk safta erkekler, ikinci safta Şalcı Bacı vardır. Önlerinde darağacı, huşû içinde namaz kılarlar. Artık Âlemlerin Rabbi ile aralarında perde kalmamıştır; O’nu görür gibi huzûrunda eğilmekte, cümle günâhları için mağfiret niyâz etmektedirler… Onların duâsı kabûl olmıyacak da, ya kiminki kabûl olacak?

Bilcümle Müslüman geçmişleri ve kendi mazl̃ûm rûhları için Fâtiha okur, sonra sehpâlara yürürler…

(Darıcı 2013: 182)

***

“Ula kavat! Sen nasıl adamsın? Hem kadın kısmını asarsın, hem de belli olmasın diye un çuvalı geçirirsin!”

L̃âkin bir mes’ele vardır: Gaddârca asılanlardan birinin kadın olduğu öğrenilirse, belki de büyük hâdise çıkar!

Öyleyse ne yapmalı?

Tatar Hasan Paşa emreder, bir un çuvalı bulup Şalcı Bacı’nın kafasına geçirir, onu tanınmaz hâle getirirler…

Şalcı Bacı, bir def’a daha kendini tutamaz ve bu zâlimlerin suratına haykırır:

“- Ula kavat! Sen nasıl adamsın? Hem kadın kısmını asarsın, hem de belli olmasın diye un çuvalı geçirirsin! Ödlek herif! Yüreğin varsa, kadın astım, desene!”

Ama bu kararmış vicdânlarda yürek de yoktur! Tatar Hasan Paşa emir verir, sehpâlara tekmeler vurulur ve yedi........

© Milat