Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (164)
“Selânikliler olmasa da, kendi kendimizi kurtarırdık! Hem Selânik’den çıksa çıksa Yahûdi çıkar!”
• Nitekim, Tarih IV’teki (1934: 132) iddiâsına nazaran, İstiklâl Zaferi, A’dan Z’ye onun “mûcize”sidir; tabiî, “Türk Milleti onun şahsında tecessüm ettiğine” göre, buna “Türk mûcizesi” de denilebilir:
“…Bütün bu menfi amillerin tesiri altında bulunan bir memlekette Mustafa Kemal, parasız, pulsuz, tek başına, yalnız kendisinin dehasına, irade ve kudretine ve Umumî Harpteki zaferlerile Türk milleti içinde kazandığı muhabbet, hürmet ve nüfuza güvenerek, bir yeni devlet kurmıya, bir yeni ordu teşkil etmiye kalkıştı. Türk milletini bu maksat etrafında topladı: para buldu; asker buldu; teçhizat buldu; levazım buldu; her şey buldu… ve Mustafa Kemalin 1919 senesi ilkbaharında Samsunda başladığı bu, muvaffakıyeti imkânsız gibi görünen teşebbüs, 1922 senesi sonbaharında, tam bir muvaffakıyetle tahakkuk etti. Türk Mucizesi işte budur.” (İtalik vurgular kendisine âiddir.)
• Mustafa Kemâl’in senelerce hizmetinde bulunmuş uşaklarından (sofracısı) Cemal Granda’nın Hâtırât’ında, sâdece “Mutlak Şef”in değil, onun hizmetindeki sâir Selâniklilerin de aynı iddiâda olduklarına ve bu iddiâya, saf bir Anadolu çocuğu olan Granda’nın (Salihli, 1910 – Yalova, 1978) aksülamel gösterdiğine dâir bir vak’a var. Onun aksülameli, bütün Anadolu Müslümanlarının da aksülamelidir:
“Bir gün Çankaya'da eski Köşkte Selânikli Berber Mehmet ve Berber Rıdvan'la antrede oturmuş konuşuyorduk. Berberlerin ikisi de Atatürk'ün hemşerisi olduklarından kendilerini imtiyazlı sayarlar, yüksekten konuşurlardı. Bu şekilde şaka da olsa böbürlenerek dolaşmalarına, kendilerine poz vermelerine çok tutulur, fakat yine renk vermemeğe çalışırdım. Fakat bütün dikkatime rağmen aramızda yine de tartışmalar eksik olmazdı.
“O gün yine onlar zayıf tarafımı bulmuşlar, bana şakadan takılıyorlar: ‘- Biz Selânikliler olmasaydık siz kurtulamazdınız’ diyorlar. Ben de cevap olarak: ‘- Biz kendi kendimizi kurtardık. Selâniklilere ihtiyacımız yok. Hem Selânik’ten çıksa çıksa Yahudi çıkar.’ diyordum…” (Cemal Granda, Atatürk'ün Uşağı İdim, 1973: 204-206. Turhan Gürkan tarafından kaleme alınan bu Hâtırât, kısmen muharref ve kısmen de intihâle dayalıdır. Kitabı şu çalışmamızda değerlendirdik: Mustafa Kemâl’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi; Yeni Söz, 23-24.9.2018/4-5)
(Cemal Granda’nın Atatürk’ün Uşağı İdim ünvânlı kitabının 1973 baskısının arka kapağı)
Cemal Granda: “Selânikliler olmasa da, kendi kendimizi kurtarırdık! Hem Selânik’den çıksa çıksa Yahûdi çıkar!”
***
........




















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin