menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayatı Aşırılıklarımız Zehirliyor

24 0
18.11.2025

Hayatı aşırılıklar zehirliyor. Kötülüğün beslendiği yer, tam da orasıdır. Bencillik duygusunun iç sesidir aşırılık. Dünyayı verseniz yine de karnı doymaz, biraz daha, biraz daha der aşırılığın içsesi; insanı biteviye tatminsizliğe davet eder. Son aşamada sefalet de sefahat da aşırılığa dairdir. Sefalet tefrit noktasındaki açlığa, sefahat ifrat noktasındaki tokluğa işaret ederek insanı mutsuzluk ülkesine sürgün eder. Aşırılık ile genetik bağı olan bu iki hal zihni dumura uğratır. Aşırılığın ilk uzantısı olan sefalet de onun sarkmış hali olan sefahat da bir kilitlenmedir. Biri hiçlik üzerinden yokluğa bağlanır ve pelteleşir, öteki çokluk üzerinden yokluğa ilişir ve yataylaşır, silikleşir. Uzağa gitmeye gerek yok. Aç kaldığımızda hipoglisemi zihnimizi sıfırlar, karnımız tıka basa dolduğunda hiperglisemi onun işlemesini engeller. Her ikisi de uyku halidir. Her ikisi de bilinç körlüğüdür. Her ikisi de uyuşturur, sersemleştirir, pelteleştirir, insanı insan olmaktan alıkoyar. Zihinsel hiçlik ile zihinsel obezite de böyledir. Biri yola çıkmamaya, öteki gözlerini kapatarak yürümeye benzer. Hatta denebilir ki yola çıkmamak, yanlış yöne sapmaktan çok daha iyidir. Son aşamada yola çıkmamak hiçlikle, yolunu şaşırmak kötülükle ilgilidir. Aç midenin çektiği ıstırap ile karşılaştırıldığında işkembeye tıka basa ve kapasitesinin üstünde yiyecek yuvarlamanın yarattığı mide bulantısı ve istifra aynı değildir. Açlık insanın sadece kendisine zarar verdiği halde tokluk istifraya dönüştüğünde onun peyda ettiği görüntü ve koku kirliliği başkalarına da zarar verir. Bu, toplumsal olarak da böyledir. Vardığımız noktada iki dünya vardır: Biri açlıktan, diğeri tokluktan nefesi kokanların dünyası. Bununla birlikte, dünyanın açlardan ziyade tokların tehdidi altında olduğu da aşikar. Evet, elbette yüksek sesle denebilir ki, denmeli ki bugünkü........

© Milat