menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Hayatın tadını kaçırmak

28 2
27.12.2023

Hayatın tadı ile anlamı arasında doğrudan bir ilişki var. Dünyanın tadı kaçınca hayatın anlamı da bulanıklaşıyor. Kendini kötü hisseden, ağrıyla debelenen fizyoloji nasıl beş duyuya kısa devre yaptırıyor, ne bakış ne duyuş ne hissediş bir şeye benzemiyorsa ruhun neşesi gidince de ufuk daralıyor, idealizm kayboluyor, insan bireysel beklentilerinin bile gerisine düşüyor. Yazık ki dünyanın tadını kaçıranlar aynı zamanda onun anlamını da tahrip etmiş oluyorlar. Ve belki de bunu bilinçli yapıyorlar. Son aşamada dünyayı sevk ve idare etmenin iki yolu var: Kalabalıkları ya mahrum bırakarak veya uyuşturarak bulunduğu yere çivilemek. Öyle görünüyor ki biri Doğu’da, diğeri Batı’da bu ikisi de kullanılıyor ve Batı insanı istediği her şeye ulaştığı, bedensel zevklerin esiri olduğu için hayatın anlamından uzak tutulurken Doğu insanı yokluğun pençesinde kıvrandığı için hayatın anlamını görmekten aciz kalıyor. Böylece dünyayı idare edenler, her iki tarafta da bulundukları yerden eserlerine hoşnutlukla bakarak “bu iyi, böylesi hakikaten iyi” diyerek küstahça tebessüm ediyor, insanı ve insanlık değerlerini sömürmeye kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Açlıktan, yoksulluktan, adaletsizlikten, eşitsizlikten, haksızlıktan dolayı dünyanın başı ağrıyor. Başı ağrıyan dünyanın nereye çarpacağı, kime toslayacağı belli olmaz. Gerçek şu ki bulunduğu yeri sağlam olmayan, karnı aç, nereye gideceklerinden emin olmayan insanların kaza yapma riski daha fazla. Azgın dalgaların insafına bırakılmış insanlar için hayatın tadının kaçması aynı zamanda anlam yolculuğunun ya mecalsiz birkaç kulaçtan sonra tükenmesi veya hiç başlamaması demek. Gözün doğuştan kör olması ile görüş alanının kapanması arasında çok az fark var. Körlük ile karanlık her yerde birbirinin yanında duruyor. Hayatın tadını kaçıran şey, eğer görüntü şenliğinden mahrum olması ise körlük de körleştirilmişlik de aynı kapıya çıkıyor. Hatta belki körleştirilmiş olmak körlüğün kendisinden kat kat daha........

© Milat


Get it on Google Play