Hikayelerimizin ötesindeki öz-değer
Öz-değer dediğimiz kavram, adından da anlaşılacağı gibi, özümüzde zaten değerli olduğumuzu fark etmeye dayanır. Ancak bizi yalnızca yaptıklarımız ya da başarılarımız üzerinden “değer”lendiren bir çevrede büyüdüğümüzde, “yeterince iyi davranmama” düşüncesi zamanla davranışlarımızdan çıkıp özümüze yapışır ve “yeterince iyi olmama” haline dönüşür.
Oysa bir yetersizliğin davranışa ait olduğunu bilen biri hedef koyabilir. Örneğin, yeterince iyi araba kullanmıyorsanız bu bir davranıştır ve geliştirilebilir. Fakat insanlar kendilerine anlattıkları hikayelerde bir noktadan sonra “Ben iyi araba kullanamıyorum” demez; “Ben yeterince iyi değilim” sonucuna varır. Böylece sorun davranışa değil, doğrudan varoluşa yazılır. Öz-değersizliğin yapımızda bir problem olduğuna inanmak ise attığımız her adımda baskın hâle gelir. Bu yaradan kaçmak için verilen tüm çabalar da çoğu zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Çünkü hikâyemizde sorun davranışlarımız değil, özümüzdeki bir eksiklik olarak görülmüştür.
Buna bir de değerin içten açığa çıkan bir nitelik değil de dışarıdan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Beth Kuhel