menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

4. Madde, Türkiye Seyahati

14 7
tuesday

4. MADDE

Türkiye’de milliyetçilik denilince akla gelen ilk partinin MHP olmasına oldum olası karşıyım.

Zira milliyetçilik tek partinin hegomanyası veya kimliği altında kalıplaştırıldığında anlam ve bağlamından koparılmaya çok müsait bir ideolojidir. Bunun temel nedeni milliyetçiliğin kalın çizgilerle bir tanımının olmaması, her siyasi görüşe göre farklı yorumlanabilmesidir.

Bu farklı yorumlamalar neticesinde zaman içerisinde kurucu ideolojinin milliyetçilik anlayışıyla Milliyetçi Hareket Partisi’nin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, hatta AK Parti’nin veya diğer partilerin milliyetçilik tanımları birbirinden farklı hale gelmiştir.

Eğer kurucu ideoloji üzerinden milliyetçililiği anlamaya çalışırsak Atatürk milliyetçiliği kavramının din ve ırk ayrımından uzak dil, kültür ve ülkü birliğini temel alan bir Türk milliyetçiliği olduğunu görebiliriz. Nitekim bu durum gayet de doğaldır.

Dünya siyasi tarihinde milliyetçi saiklerle kurulmamış bir ülke yoktur. Teorik olarak milliyetçiliği reddeden Sovyetler Birliği’nde dahi birleştirici bir Sovyet Kimliği oluşturmak amacı vardı.

Türkiye’de de zaman içerisinde Atatürk’ün tanımladığı milliyetçilik Turancılık, Türk-İslam sentezi merkezli muhafazakar milliyetçilik gibi çeşitli evrelerle yeniden yorumlandı.

Kıbrıs Harekatı sonrasında Bülent Ecevit’in “Biz Demirellerden, Türkeşlerden milliyetçilik dersi almayız. Sevgili kardeşlerim; biz milliyetçiliği; sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın topraklarına, egenin deniz yataklarına yazmışız, biz milliyetçiliği batı anadolunun haşhaş tarlasına yazmışız” sözü milletiyetçiliğin sol görüşlü olarak değerlendirilen partiler tarafından da sahiplenildiğinin en somut göstergesidir.

Bu bağlamda en başta yazdığım cümleye geri dönmek istiyorum.

MHP’nin kurumsal internet sitesinde Alparslan Türkeş’in özlü sözlerinin listelendiği sayfada şöyle bir cümle vardır.

“Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz.”

2024 Türkiye’sinde Cumhur İttifakı’nın ortakları arasında bulunan Hüda-Par’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun "Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim, buna rağmen anlamamakta ısrar ediyorlar. Biz, anayasanın 4'üncü........

© Karar


Get it on Google Play