Bir ziyaretin ardından düşündüklerim
Dünkü yazımın başlığındaki ‘Terörsüz Türkiye süreci’ en kritik dönemeçte…” tespitini bir süredir zihnimde taşıyorum. TBMM’de çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya gönderdiği üç kişinin adayı ziyareti etrafında cereyan eden tartışmalar bu görüşümü daha da pekiştirdi.
Belli ki, sürecin başarısı için elzem bir ziyaretmiş, katlanılan bir adım olarak planlanmış…
Adaya AK Parti’yi temsilen giden milletvekili Hüseyin Yayman’ın, o gün kendisine ulaşan gazeteciye heyetle birlikte olduğunu -hatta heyet içerisinde yer aldığını da- gizleyip berberde traş olduğunu söylediği halde, o sırada diğer iki milletvekiliyle ada yolculuğuna çıktığının sonradan ortaya çıkması bu anlama geliyor…
Sanıyorum, adaya temsilci gönderen partiler -AK Parti, MHP ve DEM Parti-, ziyaretin günü, saati, başlangıç ve bitiş saatleri bilinsin istememiş…
Partileri adına adaya giden vekillerin kimlikleri bile bilinsin istenmediyse şaşırmam. Komisyona katıldığı halde ziyarete üye göndermeye yanaşmayan partilerden CHP’nin lideri Özgür Özel, adaya gitmekte tereddüt gösterdikleri anlaşılınca, ziyarette bulunmalarını sağlayabilmek için, kendilerine ziyaretin bütünüyle ‘gizli’ kalacağına dair teminat verildiğini açıkladı.
Bunu sağlamak için de, İmralı’ya gidenlerin normal rotası terk edilerek araç olarak da nereden kalkıp nereye ineceğinin bilinmesi mümkün olmayan helikopter tercih edilmiş…
Herhalde Yayman gazeteciye söylediği doğru olmayan ifadenin aynı gün........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden