menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kaybettiklerime Tutunmak Uğurum Oldu

20 0
25.01.2025

ALNINDA derin çizgileri vardı. Âdeta bir acılar haritasıydı.

Sormaya gerek duymazdınız kaybettiğini anlamak için… Eğer bir kayıplar listesi yapsa ya da bu konuda yarışmaya girse birinci olamasa bile ilk ona gireceği kesindi.

Bebeklik yıllarından başlayan kaybetme hâli yetişkinlik dönemlerinde de sürgit devam etti.

Kayıpsız ne bir yılı nerdeyse günü vardı. O, hep kayıplarla hemhal idi.

DOĞUMUNDAN önce babasını amcasıyla giriştiği bir tarla sınır kavgası neticesinde kaybetmişti. Dolayısıyla bu dünya sahnesinde babasıyla tanışamadı. Annesi ise doğum sırasında bu âleme veda ederek göçüp gitmişti. Bu sebeple annesini de gözleriyle görebilme lütfuna erişememişti.

Artık hem öksüz hem de yetimdi. Akrabaları sahip çıkmıştı çıkmasına ama yeğenlerine göre hep arka sıraların çocuğu oldu. Kendi evlatlarına asla yaptırmadıklarını onun mecburi vazifeleri arasında sayıyorlardı. Emmioğulları yeni siyah önlüklerini gıcır gıcır giyip hevesle okula giderken ona eskimiş ve yırtık önlük layık görülmüştü mesela. Büyüdü, güçlendi, askerliğini yapıp döndü, evlendi, çoluk çocuğa karıştı ama gariplik yakasını hiç mi hiç bırakmadı.

YİTİRMEK ve yenilmek hususunda ustalaşmıştı artık. Yalnızlığın derin ve üşüten kuyularında susuz kaldı. Kabul görmedi, onaylanmadı. Değerlilik nedir hiç deneyimlemedi. Kırgınlıkları anlaşılmadığı gibi küskünlük sebebi sayıldı. Dış kapının mandalı olmanın ne demek olduğunu en iyi o bilirdi. Dostlardan ve arkadaşlardan sürgün yemenin acısı ona sorulmalıydı. Tutarsızlıkların girdabındaydı. Sürekli tehdit olarak algılanıyordu. Başkalarına göstermelik merhamet şemsiyesi açanlar nedense ona geldiğinde toz oluyorlardı. Katı tutumların şerbetlisi olmuştu. Kısıtlayıcılar........

© İstiklal