menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahilik’ten Everest Tepesine

14 0
29.10.2025

Her sene Eylül ayında ahilik haftası yapılır. Temenni edelim ki, ahiliğin gerekleri yerine getirilsin.

Ahiliğin ilk ve temel kaydı: Eşyaya teslim olmayan ahlaktır. Şöyle etrafınıza bakın bakalım ne görüyorsunuz;

Bir makama gelmek için takla atmaya çalışan (takla atmayı da beceremiyor) ve isminin önünde bir çuval unvan bulunan insanımsı varlıklar.

Diğer tarafta milletimizin emanetleri olan gençlerimizin yollarını kesen derviş kılıklı avcılar.

Ama bizim memlekette her sene Eylül ayında tantanalı merasimlerle ahilik şovları yapılır/yapılmaktadır.

“lime tekûlûne mâ lâ tef'alûn” lafz-ı celilini hatırlamak neyi kaybettiğimizi hatırlatır bize.

FATİHA

Yaşarken ahirete inanmayan ve ruhun varlığıyla dalga geçen kişilerin “ruhuna fatiha” okunur mu?

Fatihayı “gönderen/gönderenler” ne gönderdiklerini biliyorlar mı?

Adam zikr yaptığını zannediyor fakat yaptığı şey düpedüz şov.

Bayan abdest alıyor videoya çekmiş.

Sapla samanın bu kadar karıştığı bir dönem cihan tarihinde görülmemiştir.

At izinin it izine karıştığı bir devirde sırat-ı müstakimde olmak kolay değildir.

Ama sevabı yüksektir.

Derviş kılıklı avcılar çok insanı yaralar ve yaralamaktadır. Kendini koru!

APARTMAN

Apartmanların insanoğluna atılmış en büyük “kazık olduğunu” 50-100 kat dikilince anlamak talihsizliktir.

Hatırlatmak isterim ki, apartman uygulamasının ilk örnekleri MÖ’ye kadar uzanır ve mekânı Avrupa’dır. Evsizler için tasavvur edilmiş “toplanma” binasıdır.

İlk mukimleri Yahudilerdir. Türkiye’de ilk örneği İstanbul’da 1910’da inşa edilen Mısır apartmanıdır. Altı katlıdır.

Batılılaşmaya başladığımızda yediğimiz “kazıkların” en müşahhaslarındandır.

HESAP

Adam bir yıl içinde 70 binden fazla Müslümanı katletti. Halâ yerinde. ABD bu katile tam destek veriyor.

Hemen hemen bütün dünya karşısında. Hiç kimseyi takmıyor. Katil, kitaline ara vermeden devam ediyor. İsrail’in başındaki kişiden söz ediyorum.

Hesabı sorulacak belli ama kim soracak? Şimdiye kadar kim sordu?

Bizde de vardı, 40 bin insanımızın kanına girmiş biri. 20 yıldır hapisteydi. Çıkacak mı bilmem.

Demem o ki, hesap sorulacak belli ama kim hesap soracak?

“SANATÇI”

Fizik sesiyle öne çıkan bir “sanatçının” (sanatkâr değil) sosyal medyada videosunu gördüm.

Altına şöyle yazmışlar: “Giyinik haliyle tanıyamadık, kim bu?”

Bu “sanatçı” vücudunun kapalı yeri açık yerinden daha az olarak sahnelerde arz-ı endam etmesiyle şöhret bulmuştu.

Vereceğiniz görüntü sizi temsil eder. Siz de iradenizin emrindesiniz.

İrade size aittir.

AZERBAYCAN

Türkiye’ye geleli on ay olmuş Azeri öğrencimize sordum: Üniversitede gördüğün ve en çok yadırgadığın ne oldu? Cevap verdi: “Kızların sigara içmesi”.

Bu öğrencimiz yurt aramaktaymış. Kendisine yardımcı oldum. Sigara içmemesi çok memnuniyet vericiydi.

Azerbaycan gençliği demek ki Türkiye gençliğinden daha az duman altı olmuş.

Sormak lazım; Ne oldu bize?

TEVAZU

Mütevazı bir hayat şuursuz bir başarıdan milyon kere daha tercihe şayandır.

Hırsın yemlendiği bir yarış, ruhun beslendiği kalbe tercih edilmez.

Alış-veriş merkezi denen yerler ihtiras cümbüşü içinde.

TİCARET

Zaman zaman kendi kendime sormuşumdur; Acaba bizde ortak ticari faaliyetler niçin sıhhatli gitmez?

Eşyaya teslim olmayan bir ahlakı mı temin edemedik? İhtirasımızı mı gemleyemedik? “Ben” olmaktan kurtulup “bizleşemedik mi”?

Birbirimize güveniyoruz, tamam ama acaba kayıtlarımızda mı eksiklikler var?

Yoksa ticaretimize ev halkımızı dahil ederek; yerle yersiz müdahalelere mi zemin hazırlıyoruz? Şahsi kanaatim şudur; Ticari meselelerde........

© İstiklal