Geveledikleri ucuz hakaretleri kendi adlarıyla yayınlamaya cesaret edemeyen ödlekler, Neyzen Tevfik'e musallat oldular!
Sosyal medyada şiir yahut vecize modası gırla gidiyor. Adam kalkıyor, “Falanca böyle demiş” diye ucuzun da ucuzu birşeyler karalıyor; bir başkası bunu beğenip tekrarlıyor, aynı tekrarı öteki de yapıyor ve bu sözler çığ gibi büyüyüp tekrar ediliyor.
Ama meselenin tuhaf tarafı yazılanların çoğunun palavra olması! “Falanca söylemiş” denen şiir, vecize yahut söz ait olduğu iddia edilen kişinin değil; başkaları tarafından uydurulmuşlar ama okuyan inanıyor ve tekrar üstüne tekrar ediyorlar.
Bu uydurmalardan birkaç defa ben de nasibimi aldım. Meselâ, Sultan Vahideddin’e ait olduğunu iddia ettikleri bir sözü, “Türkler dini, soy-sopu belirsiz bir cahiller sürüsüdür” diye başlayan edepsizce ifadeyi bana mâletmiş, bu sözlerin benim Şahbaba’da geçtiğini söylemişlerdi. “Vahideddin’in böyle bir sözü yoktur, bu ifadeler Şahbaba’da yoktur” diye defalarca söyledim, yazdım ama ne çâre! Yalan söyleyip nakletmeyi hayat biçimi hâline getirenler tınmadılar bile!
Sosyal medyada bugünlerde de muzır bir minyatür dolaşıyor ve bunu bir kitabımda benim yayınladığım söyleniyor...
Bu palavralar artık bıkkınlık getirdi ama kısaca da olsa söylemek zorundayım: Ben böyle bir yayın yapmadım!
Son senelerde turiste minyatür satma uğruna yazma eserleri tahrip modası başladı: Herifler elyazması kitabın sayfalarını kopartıyor, satırların bir kısmını ilâç ile siliyor ve boş hâle getirdikleri kısma saçma sapan birşeyler çiziktirip satışa koyuyorlar. Ama sayfanın üzerindeki yazı ile sahte minyatür arasında hiçbir alâka bulunmuyor.
Sosyal medyada bugünlerde........
© Habertürk
visit website