Ajda Pekkan şükretsin! Amalia Rodrigues'ın başına gelen iş ya onun başına gelseydi?
Ajda Pekkan, Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserini protokol sıralarından izleyip de şarkısı bitmeden mekânı terketmek isteyenlere veryansın etmiş. Gitmeye kalkanları görünce okuduğu şarkıyı yarıda bırakıp “Kuralları bilmiyorsanız göstermelik gelmeyin” diye başlamış, “Ben sizin konserinize gelsem ve en önde protokolde otursam ve ondan sonra çekip gitsem siz ne dersiniz?” diye fırça üstüne fırça çekmiş.
Bir sanatçıya yapılacak en büyük hakaret, herhalde konseri ön sırada dinlerken şarkının ortasında aklına esip kalkıp gitmektir. Aniden rahatsızlandığınız takdirde sizi zaten apar-topar götürürler; ölüm-kalım haberi alıp da ayrılmaya mecbuır kaldığınız takdirde de sahnede icra edilen parçanın bitmesini nezaketen bekler ve mekânı öyle terkedersiniz.
Ajda Hanım bu kurala riayet etmeyen hödüklere haklı olarak veryansın etmiş...
Ben, böyle ama çok daha büyük boyutta bir rezalete bundan 40 sene kadar önce, 1985’te şahit olmuştum...
Antalya’da, “Akdeniz Akdeniz” festivali programı çerçevesinde o senenin 7 ve 8 Ekim’inde çeşitli memleketlerden gelen bilim adamlarının iştiraki ile bir “Akdeniz Müziği Sempozyumu” düzenlenmişti; organizasyonu yanlış hatırlamıyorsam Zülfü Livaneli yapmıştı ve sempozyuma ben de iştirak etmiştim.
FADONUN KRALİÇESİ AMALİA İLE...
Davetlilerin kaldıkları otele bir gün önce akşam saatlerinde gittim, giriş muamelesinden sonra lobiye geçtim, sempozyuma geleceğini bildiğim müzisyen ve gazeteci rahmetli Cihan Akerson’u aradım, buldum ve o sırada lobide oturan bir hanım dikkatimi çekti.
Hanım altmışlarının ortasında idi ve Portekiz’in hicran dolu halk şarkıları olan “fado”nun “kraliçesi” diye bilinen dünya........
© Habertürk
visit website