menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçme seçilmişler…

10 3
27.11.2024

Uzun sayılabilecek bir terörle mücadele geçmişi var ülkemizin. Terörün ise içerden ve dışardan kaynakları… Bunları hep birlikte kurutmadan mücadelede başarılı olmak mümkün değil.

Türkiye, bir yandan bölücü örgüt PKK ve bağlantılı yapılarla, bir taraftan FETÖ ile bir yandan DAEŞ ile mücadele ediyor. Bu mücadelelerinde de muazzam bir performans ortaya koyuyor.

Çok küçük, anında müdahale edilebilen eylemleri saymazsak artık bu yapıların hiçbirinin ülke içinde eylem kapasite ve kabiliyeti görülmüyor…

Peki, bu noktaya nasıl gelindi?

Biraz bunlar üzerinde düşünmek gerekiyor. Terör örgütlerinin birbirleri ile görünürdeki farklılıklarına rağmen ilişkili olduklarını 15 Temmuz darbe girişimi bize gösterdi. Kurucuları, sevk ve idarecileri aynı yerler olan bu yapılar, hedef Türkiye olunca hızlıca işbirliği içine girebiliyorlar ki, Suriye, Irak sahasında da, Türkiye’nin uluslararası çıkarlarında da sıklıkla karşılaşıyoruz…

İşte bu zor ve meşakkatli, sabır, kararlılık ve tutarlılık isteyen mücadelede ülkenin tüm unsurlarının birlikte hareket etmesi lazım ki, sonuç daha hızlı ve etkin bir şekilde alınabilsin…

Fakat öyle oluyor mu?

En son, “terör örgütüne üye oldukları, yardım ve yataklık yaptıkları, terör propagandası yaptıkları” gerekçeleriyle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılan Belediye Başkanları konusunda gördük ki (DEM ve CHP buna Kayyım........

© Haber7


Get it on Google Play