Ramazan ayına mahsus mali ibadetlerden birisi de sadaka-i fıtırdır. Sadaka, doğruluk, doğru söz söylemek, doğrulamak anlamına gelir. Müslümanın Allah'ın emrine uymada gösterdiği doğruluğu, sadakati ifade ettiği için sadaka denmiştir. Sadaka, en geniş anlamda Allah rızası için yapılan her iyilik, verilen her emek ve harcanan her çabadır.

Halk arasında "fitre" denilen sadaka-i fıtır borcundan ve asli ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslümana vacip olan mali bir ibadettir. Sadaka-i fıtır, insan varlığının zekatı kabul edilmiş ve bu nedenle "can sadakası" veya "beden sadakası" da denmiştir. Kişinin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için gerekli olan zenginlik ölçüsü, zekatla aranan nisaptır. Ancak sadaka-i fıtırda zekattaki gibi malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmaktadır. Dini dayanağı ise hadislerdir. Abdullah bin Ömer'in rivayetine göre Hz. Peygamber, fıtır sadakasını bir ölçek hurma bir arpa olmak üzere köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere vermekle yükümlü kılmış ve insanlar bayram namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.

Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı'nın birinci günü tan yerinin ağırması ile vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı içinde verilebilir. Hatta fakirlerin iftar, sahur ve bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Peygamber Efendimiz, "Kim fitresini bayramdan önce verirse, makbul bir zekat sevabına erer; kim de namazdan sonra verirse, normal bir sadaka vermiş olur" buyurmuştur. Ancak bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş ise bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Hz. Peygamber ve sahabe dönemindeki uygulamalar dikkate alındığında, sadaka-i fıtır miktarı ile bir fakirin içinde yaşadığı toplumdaki orta halli bir ailenin hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanmasının hedeflendiği açıklanmaktadır.

Sadaka-i fıtır, zekat verilebilecek kimselere verilir. Zekat verilmesi caiz olmayan kişilere sadaka-i fıtır da verilemez. Zekat ve fitrenin kimselere verilebileceği Kur'an-ı Kerim'de bildirilmiştir. Sadakalar, Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekat toplayan memurlar, kalpleri İslam'a ısındıracak olanları, köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

QOSHE - Sadaka-i Fıtır - Şule Erciyas
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sadaka-i Fıtır

11 0
09.03.2024

Ramazan ayına mahsus mali ibadetlerden birisi de sadaka-i fıtırdır. Sadaka, doğruluk, doğru söz söylemek, doğrulamak anlamına gelir. Müslümanın Allah'ın emrine uymada gösterdiği doğruluğu, sadakati ifade ettiği için sadaka denmiştir. Sadaka, en geniş anlamda Allah rızası için yapılan her iyilik, verilen her emek ve harcanan her çabadır.

Halk arasında "fitre" denilen sadaka-i fıtır borcundan ve asli ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslümana vacip olan mali bir ibadettir. Sadaka-i fıtır, insan varlığının zekatı kabul edilmiş ve bu nedenle "can sadakası" veya "beden sadakası" da denmiştir. Kişinin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için gerekli olan zenginlik ölçüsü, zekatla aranan nisaptır. Ancak sadaka-i fıtırda zekattaki gibi........

© Gazete İlk Sayfa


Get it on Google Play