menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sağlık meleklerinin sayısı artmalı

11 0
10.12.2025

İNSANLAR hiç beklemediğiniz bir zaman ve yerde hayatınıza giriveriyor.

Bunu asla planlayamıyorsunuz.

Yani sabah evden çıkıp, 'Haydi bugün yeni, hayat kıstaslarıma uyacak ve ait olmadığınız bir dünyadan birini tanıyayım' diye çıkamıyorsunuz.

Zaten böyle olsa…

Tanımı siz yapıp ona göre birini arayarak, bulmaya çalışsanız sanırım bu kadar önemli olamazdı.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Bunu asla planlayamıyorsunuz.

Yani sabah evden çıkıp, 'Haydi bugün yeni, hayat kıstaslarıma uyacak ve ait olmadığınız bir dünyadan birini tanıyayım' diye çıkamıyorsunuz.

Zaten böyle olsa…

Tanımı siz yapıp ona göre birini arayarak, bulmaya çalışsanız sanırım bu kadar önemli olamazdı.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Yani sabah evden çıkıp, 'Haydi bugün yeni, hayat kıstaslarıma uyacak ve ait olmadığınız bir dünyadan birini tanıyayım' diye çıkamıyorsunuz.

Zaten böyle olsa…

Tanımı siz yapıp ona göre birini arayarak, bulmaya çalışsanız sanırım bu kadar önemli olamazdı.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Zaten böyle olsa…

Tanımı siz yapıp ona göre birini arayarak, bulmaya çalışsanız sanırım bu kadar önemli olamazdı.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Tanımı siz yapıp ona göre birini arayarak, bulmaya çalışsanız sanırım bu kadar önemli olamazdı.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Sosyal hayatım boyunca her meslek ve sosyal kesimden insanı tanımak şansına sahip oldum.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar kendilerini bakışları ve tavırlarıyla ele verirler.

Azize kızımız da arkadaşları da öyle bakıyor.

Öyle gülümsüyor.

Size faydası ne derseniz?

Bu genel bir hasta psikolojisidir.

Bir hasta olarak gittiğiniz yerde sığınacak yeni bir liman ararsınız…

Süreç daha çabuk, daha keyifli geçer.

Sivil hayatınızda belki de çokça tahammül edemeyeceğiniz sıkıntılara bu samimiyetin sıcaklığında sabır ve tahammül gösterirsiniz.

Hastanelerin belli bölümlerinde tedavi gören hastalar iyi bilir.

Hem kendilerinden daha dertli olanları görmek isterler.

Hem de o dertlerin arasında güler yüzlü melekleri…

Benim anlatmaya çalıştığım meleklerden biri Azize…

İsimlerini bilemediğim diğer genç arkadaşları da öyle…

Bölüm hekimleriyle beraber hem görevlerini layıkıyla yapıyorlar.

Hem de muhatap olduklarına enerji saçıyorlar.

Başka ne beklenilir bilemem ama bir şey dilemek gerekirse;

Azizeler, Sedalar, Oğuzhanlar, Umutlar...

Sayıları artmalı bu meleklerin.

Tanıdıklarımın sayısı çok elbette.

Ama herkese dost, arkadaş gözüyle bakıp hatta seviyeli bir ilişki için yanaşmanız mümkün değil.

İnsanlara yaklaşırken onlardan aldığınızı enerji önemli…

Bir yanınızı doldurmaları, eksik olduğunuz bir konuyu tamamlayıcı olmaları da…

Kolay yaklaşmayan biri olarak oldukça seçici olduğumu da söyleyebilirim.

Ama öyle zamanlarda, öyle insanlarla tanışıyorsunuz ki…

Size öylesine bir sıcaklık ve elektrik veriyorlar ki…

Sanki yıllardır tanıyorcasına samimi ihtimam ve yaklaşımına değer veriyor oluyorsunuz.

Azize ve aynı mesaiyi paylaştığı diğer genç arkadaşları da bu tanıma giriyor.

Bir tedavi sürecim vasıtasıyla tanıdım onları çalıştıkları hastanede…

Tedavinin bir parçasını üstlenenlerden sadece bir tanesi diğer meslektaşlarıyla beraber.

Konuşmalarıyla…

Yaklaşımlarıyla…

Biliyor musunuz, insanlar........

© Gazete Gerçek