Müstemleke
İstimlak edilmiş yer. Ama modern kent planlamacılığı ve şehircilik jargonundaki hukuka uygunluk bakımından istimlak etme değil bu. Mülk edinme amacı ve aracılığı ile istimlak. Fakat bu mülk de herhangi bir mülk değil, para ya da emekle edinilmemiş, temellük edilmiş mülk, İngilizcesi appropriation 2016’dan beri dilimize yerleşen haliyle çökme. Çökülmüş mülk, ganimet, yağma Hasan böreği, müstemleke. Fakat burada çökmenin bir nizamı var, mesela kayyumlarla ya da mafya ile çökme gibi değil. İskan politikaları ile birilerini temellük edilecek arazide meskun hale getirerek çökme… 2016’dan beri çokça duyduğumuz, İYİ’lerin efendisi, 'Meral Abi'nin de mütemadiyen kullandığı şekliyle, içinden tehcir, akın, yağma, mübadele geçen evlad-ı fatihan ruhu. İstimlak, mülk, temellük.
Daha anlaşılır kılmak için Latince’nin bilindik kelimesi colon(us)’tan yardım alalım. Koloni hem kolon dediğimiz kalın bağırsağın ismi hem de Antik dünyada belirli bir nüfusun mesela Romalı evlad-ı fatihanın, Afrika kıyılarına tarım işletmeleri kurmak için gitmeleri ve gittikleri yerdeki ahaliyi de köleleştirmeleri. Kalın bağırsak ve tarım işletmelerinin dışkı ve gübre ile çalışmaları muhtemelen aralarındaki kesişim ironisi ama koloninin de kolon bağırsağının da bir öğütme biçimi olması ikisinin arasındaki ilişki olabilir, bir de tabi bu işler afedersiniz, baya boktan işler.
Bir zümrenin, belirli bir nüfusu, belirli bir toprak parçasını temellük etmek, çökmek üzere, o toprak parçasına meskun etmesi ve o muhitte yaşayan insanları........
© Gazete Duvar
visit website