Ferit Edgü: Yapılacak tek şey, belki kaptan olmaktır
“Öyle görülüyor, diye tekrarladı. Doğrusunu isterseniz bundan daha doğal da bir şey olamaz. Gencimiz, yaşlımız, hepimiz aynı durumdayız. Bu geminin üstündeyiz. Adı belleğimizin derinliklerinde silinmiş bu geminin üstündeyiz. Hoş adını bilsek de neye yarar? Ne nereye gittiğimizi biliyoruz, ne niçin gittiğimizi. Yiyip, içip, yatıyoruz.” Ferit Edgü, Gemi
Ferit Edgü (1936-2024), dün hayatını kaybetti. Geride uzun ve dolu dolu yaşanmış bir hayat bıraktı. Galatasaray Lisesi öğrenciliğinin ardından, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi, buradan seramik kimyası çalışmak üzere Münih’e geçti oradan da Sorbonne’da felsefe, Louvre’da sanat tarihi dersleri almak üzere Fransa’ya gitti.
1950’lerin başından beri şiir yazmaktaydı, ve o yılların toplumcu edebiyatçılarından Vedat Günyol, Yaşar Kemal, Fethi Naci gibi isimlerle genç yaşlarda arkadaşlık etmeye başladı. Hatta 1967 senesinde Paris’te iken, Fethi Naci, Doğan Özgüden, Yaşar Kemal ve Abidin Dino gibi isimler tarafından çıkarılan Ant Dergisi’ne edebiyat incelemeleri, kültür ve emperyalizm gibi konularda önemli katkılar sundu. Gene 1960’ların başından itibaren Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu ve dönemin ruhuna uygun, anti-emperyalist toplumcu gerçekçi yazılar, öyküler yazdı.
1970’lerin başında TİP’ten tasfiye edilmesiyle Edgü’nün daha minimalist, varoluşçu ve birey-toplum çatışmasını merkeze oturttuğu dönemi başlar. Gene bu yıllar, uzun zamandır yapmakta olduğu sanat atölyesi ve sanat-resim koleksiyonerliği işine ağırlık verip Bodrum-İstanbul arası yaşamaya başladığı dönemdir.
1977 yılında O/Hakkari’de Bir Mevsim isimli, Hakkari’nin Pirkanis(1) köyündeki asker-öğretmenliği hatıralarına dayanan oto-biyografik kitabı yazar, kitap 1982 senesinde Erden Kıral tarafından filme çekilir ve çok büyük bir başarı kazanır. Edgü de bu film sayesinde geniş bir şöhrete kavuşur.
Kitap ve film bir cumhuriyet aydının gözünden “Doğu sorunu”na ilginç bir bakıştır. İlk kez, töre meselesinin ötesinde bir “Doğu” ile karşılaşırız, bu “Doğu”nun, beyaz perdeye hep yansıtıldığı şekliyle töre’den daha büyük sorunları vardır, dil sorunu, kültür sorunu, halk sağlığı sorunu ve yoksulluk sorunu bu sorunların başında gelmektedir.
O/Hakkari’de Bir Mevsim isimli çalışma belki de, sosyalist –toplumcu gerçekçilik ile varoluşçuluk arasındaki geçiş dönemidir. Edgü, bir yandan dünya ve Türkiye’deki toplumsal sorunların farkındadır ama diğer yandan, o dönemin cumhuriyet aydınları gibi, Kürt meselesine Doğu sorunu diskurundan yer yer oryantalizmi de çağıracak bir yerden bakmaktadır. Her şeye rağmen, bu önemli bir çalışma olsa da, biz Edgü’ye zaten çokça bilinen bu eserinden ziyade, Bir Gemide isimli onun fikirsel dünyasının dönüşümlerini ve çatışmalarını da içeren, öykü kitabı aracılığıyla biraz daha yakından bakmaya çalışalım.
Bir........© Gazete Duvar
visit website