menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eşref-i Mahlûk

13 1
26.07.2024

Doğrusu kim söylemiş bilmiyorum. Ama kim söylediyse güzel söylemiş arkadaş: “Malı mülkü değil, kaşı gözü değil, hırkası heybesi de değil; merhametidir bir insanı güzelleştiren.

Tabii mânâ okuyanı gözündedir. Neticede insaniyetten ne anladığınıza bağlı ama hakikaten de öyle değil midir?

Johann Wolfgang von Goethe (1749-1832) “Hayvanlara zulmedenin, ne kadar asaletli görünürse görünsün, ruhu yoktur ve Tanrı’nın iyilikle dolu özünden mahrumdur [bu tür bir insana] asla güvenmemelisiniz”, diye boşuna söylememiştir. Goethe’nin Faust (1806 -1832) isimli eserinde insanın ruhunu iblise nasıl satabildiğini mahir biçimde anlattığı düşünülürse, insanın süslü lafların arkasına sakladığı doğasını nasıl iyi gözlemlediği de kolaylıkla anlaşılabilir. Dolayısıyla onu dinlemekte fayda var. Hele bu eseri tamamlamasının tüm yaşamı boyunca sürdüğü düşünülürse, tecrübeye dayalı kurgusu iyice mânâlı hale geliyor. Bir başka büyük düşünür, Arthur Schopenhauer (1788-1860) Goethe’nin bu gözlemini doğrudan Batı medeniyeti ile ilişkilendirerek şöyle zenginleştirmiş: “Hayvanların haklarının bulunmadığı varsayımı, ve hayvanlara karşı davranışlarımızın ahlakımıza dair bir gösterge olmadığı sanrısı, Batının hoyratlığının ve barbarlığının kesinlikle çirkin bir göstergesidir. [Her konuda] istisnasız [evrensel] şefkat ahlakımızın tek garantisidir.

Haydi bunlar Batı’dan örnekler. Mekke’yi fethe giderken, ordunun geçiş yolu üzerinde süt emen yavrularını korumak için hırlayan bir köpek gören Hz. Muhammed’in (S.A.V.) ordunun yolunu değiştirmekle kalmayıp Cuayl bin Surâka’ya, ordunun tamamı geçinceye kadar o köpeğin başında nöbet tutmasını, onu ve yavrularını korumasını, emrettiği de İslam tarihine kayıtlı bir vak’adır. Yine Uhud seferinde sahiplendiği Müezza (saygı ve sevgi gören, saf) isimli bir kedisi olduğu bilinen Hz. Muhammed’in (S.A.V) uyuyan kedisini uyandırmamak için, elbisesini kedinin yattığı kısımdan yırtarak oturduğu yerden kalktığı da çok bilinen bir hikâyedir. Eshab-ı Kehf’in (Yedi Uyurlar) hikâyesine hiç girmeyeceğim ama Müslümanların onların yanlarında bulunan köpeklerine (Kıtmir) doğrudan Kuran-ı Kerim’de atıf yapıldığını bilmeleri gerekir.

Fakat neticede bu anlattıklarımın etkisi bir yere kadar. Ehemmiyetleri kişinin fıtratıyla doğrudan........

© Ekonomim


Get it on Google Play