Vergi anlaşmalarında dile dayalı yorum sorunu
Devletler hukukunda, uluslararası anlaşmaların hangi dille imzalanacağına dair genel bir kural bulunmamaktadır. Her devlet, egemenlik yetkisine dayanarak ister kendi resmi dilinde, isterse başka bir dilde anlaşma yapabilir. Bu tercih, genellikle anlaşmanın son cümlelerinde açıkça belirtilir.
Uluslararası ilişkilerin ilk dönemlerinde anlaşmalar Latince, daha sonra Fransızca yazılıyordu. Günümüzde ise İngilizce anlaşmalar bakımından hakim dil olmuştur. Tek dil kullanımının, çeviri hatalarını önlemede avantaj sağladığı söylenebilirse de bu durumun anlam farklılıklarını tamamen ortadan kaldırdığından bahsetmek mümkün değil. Özellikle çok dilli anlaşmalarda, aynı kelimenin farklı dillerde farklı çağrışımlar yaratması, zamanla anlam değişikliğine uğraması yorum sorunlarını kaçınılmaz kılıyor.
Bir terim, Amerikan İngilizcesinde başka, Britanya İngilizcesinde bambaşka bir anlama gelebiliyor. Diller durağan değil; kültür, coğrafya ve zamanla birlikte değişiyor. İki ülke arasında başlangıçta aynı anlamı taşıyan bir kelime, yıllar içinde taraflardan birinde farklı bir hukuki içerik kazanabiliyor. Bu nedenle, çok dilli anlaşmalarda hangi dilin bağlayıcı olduğunun açıkça belirtilmesi büyük önem taşıyor.
Her ne kadar birden fazla dilde hazırlanan metinlerin yorumda kolaylık sağlayabileceği düşünülse de pratikte durum tam tersi olabiliyor. Çünkü her dilin kendine özgü yapısı, bazı kavramların tam........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein