Vergisel şeffaflıkta gerçek faydalanıcı gündemi
Şeffaflık meselesi vergisel konularda çok yönlü biçimde tartışılmaktadır. Bu yönde yapılan tartışmalar açısından özellikle gerçek faydalanıcı kavramı son yıllarda oldukça önem kazanmıştır. OECD’nin Temmuz ayında yayınladığı son rapor*, konuyla ilgili güncel durumun bir değerlendirmesini yapmaktadır.
Vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, kara para aklama ve diğer yasadışı finansal akış faaliyetleri teknik olarak şeffaf olmayan mülkiyet haklarının arkasına gizlenebilir niteliktedir. Şirketler, vakıflar, ortaklıklar, trustlar ve benzer kuruluşlar üzerinden karmaşık ilişki zincirleri kullanılarak, varlıkları nihai olarak kontrol eden gerçek faydalanıcıların kimliği belirsiz hale gelebilmektedir. Bu anonimlik, suistimal edenler bakımından hamiline hisse senetleri, hissedar temsilciler ve yöneticiler, suni ve fiilen var olmayan şirketler gibi çeşitli yapıların stratejik biçimde kullanımını daha da artırmaktadır.
G20 üyesi ülkeler, vergi makamlarının ve diğer kolluk kuvvetlerinin gerçek faydalanıcıyı belirleme yeteneğinin önemli biçimde sınırlanması nedeniyle, 2013 yılında konuyla ilgili çalışmalar yapmak üzere OECD bünyesinde bulunan Mali Eylem Görev Grubu’na bir çağrıda bulunmuşlardır. O günden bu yana, yapılan çalışmalar ülkemiz dahil çoğu ülke mevzuatına girmiş durumdadır.
Mali Eylem Görev Grubu, gerçek faydalanıcıyı; “Bir müşteriyi nihai olarak sahipliğinde ya da kontrolünde bulunduran gerçek kişi ve/veya hesabına işlem yürütülen gerçek kişi” olarak........
© Dünya
visit website