menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Umut korkuyu yensin - Abdullah Yüksel

16 1
latest

2025’in omuzlarımızda bıraktığı ağırlıkla giriyoruz yeni yıla. Yoksulluğun kemirdiği sofralar, adaletsizliğin gölgesinde büyüyen çocuklar, susturulmuş sesler, örselenmiş umutlar... “Bir yıl, bir ülkenin kalbine bu kadar çok yük sığdırabilir mi” diye sorarak kaldırıyoruz 2025 takvimini.

Yeni bir yıla girerken insan ister istemez dönüp arkasına bakıyor. 2025, geride yalnızca takvim yapraklarını değil; yoksulluğu, adaletsizliği, güvensizliği, susturulmuş itirazları da bırakarak gidiyor. Giden yılın ardından kalan şey, çoğu zaman yorgunluk. Ama bazen de o yorgunluğun içinden filizlenen bir fark ediş...

2025’in yorgunluğunu, yoksulluğunu, adaletsizliğini, kayyımlarla örselenmiş iradeyi, kararan yaşamları, umutsuzluğun ağır sisini geride bırakırken 2026’nın, bütün bunlara karşı ayağa kalkılan bir yıl olması gerekiyor. Çünkü bu ülkenin tarihi, susarak değil konuşarak; boyun eğerek değil direnerek yazıldı.

2026, yalnızca takvim yapraklarının değiştiği bir yıl değil; yurttaşın yeniden özne olduğu bir eşik olmalı. Hak aramanın suç sayılmadığı, düşüncenin baskılanmadığı, gençlerin bavul değil hayal hazırladığı bir ülke için... Mitinglerin korkuyla değil umutla dolduğu, yürüyüşlerin yasaklarla değil dayanışmayla büyüdüğü bir yıl...

Bu ülke, uzun zamandır zor bir sınavdan geçiyor. Ekonomik sıkıntılar yalnızca cüzdanları değil, umutları da daraltıyor. Hukukun zedelendiği yerde güven, güvenin........

© Cumhuriyet