Sayıştay’ın değiştirilen yargılama görevi - Turgut Aşcı
1982 Anayasası’nın 3’üncü maddesine göre Türkiye Devleti tek devlet (üniter devlet) olduğundan yargı organı da üniter niteliklidir. Bununla birlikte anayasa ve yasalar uyarınca yargı sistemi; anayasa yargısı, adli yargı, idari yargı, uyuşmazlık yargısı ve hesap yargısı şeklinde kollara ayrılarak her bir yargı kolu kendi alanında görevli ve yetkili kılınmıştır.
Devletin yargı sistemi içerisinde hesap yargısı olarak ayrılan Sayıştay yargısı, anayasanın 160’ncı maddesi uyarınca kanunlarla belirlenen sorumluların hesap ve işlemlerini yargılayarak kesin hükme bağlamakla görevlendirilmiştir. Dolayısıyla Sayıştay’ın yargılama görevi sorumluların hesap ve işlemleri olmaktadır.
Sayıştay yargılama görevi hesap ve işlemler olunca hesaptan ne anlaşılması gerektiğinin bilinmesine gereksinim bulunmaktadır. Ne var ki hesabın tanımı, mülga 832 sayılı Sayıştay Kanunu’nda yapılmadığı gibi, 6085 sayılı (yeni) Sayıştay Kanunu’nda yapılmamıştır.
Ancak, geçmişte bu konuda duyulan tereddütleri gidermek amacıyla Sayıştay Genel Kurulu’nca alınan 21.12.1972 tarihli ve 3624 sayılı kararda hesaptan ne anlaşılması gerektiğine açıklık getirilmiştir. Uygulamada birliktelik sağlamak amacıyla alınmış olan söz konusu istişari nitelikli bu karardan sonra yeni bir gelişme kaydedilmemiş olduğundan, özellikle Sayıştay’ın uygulamalarında halen bu karar geçerliliğini muhafaza etmektedir.
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 2. maddesinin (e) bendinde, “Hesap yargılaması: Kanunlarla belirlenen sorumluların hesap ve işlemlerinin mevzuata uygun olup olmadığının yargılama yoluyla kesin hükme bağlanmasını ve bununla ilgili kanun yollarını, ifade eder” diye tanımlanmış ve aynı kanunun 23’üncü maddesinde de Sayıştay’ın yargı dairelerinin birer hesap mahkemesi olduğu hükmüne yer verilmiştir.
832 sayılı........
© Cumhuriyet
visit website