Şahsıma mektuplar (37) Bir gece ansızın gelebilirler!
Bu hafta korku ve dehşet dolu bir ulusa tersleniş konuşması yaptım. Meclis’imin açılışı nedeniyle vazifesini verdim. Şöyle iri ve diri bir anayasa çalışması yapmalarını tavsiye ettim. Anayasa olur olmaz ayrı konu; ekonomi konuşulmasın da ne konuşulursa konuşulsun.
Şahsım olarak anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili sorunum yok dedim. Zekeriya kardeşim tam bir yıkıcıoğlu gibi konuşmaya devam ediyor. Anayasayı tümden reddeden yıkıcıoğlunu, “Anayasanın değiştirilemez maddesi olmamalı” dedirterek en özgürlükçü kişi kimliğine sokmak iyi kafa karıştırıyor!
Devlet kardeşim de DEM’lilerin ayağına giderek iyi altlık yaptı. Onlara şirin gelecek kimi maddeler koyacağımızı, Cumhur ortağımın buna olumlu bakacağını hissettirmiş olduk.
Eskiden DEM deyince cehape demleniyor derdik. Şimdi muhabbet dolu çay demleniyor deriz, demokrasinin ilk hecesi deriz!
Sonuçta bana aday olacağım bir anayasa lazım, o da bu seçimde lazım!
***
Yeni yasama yılımda bazı söylem değişikliklerinin şart olduğunu gördüm. Geçmişte kullandığımız “beka........© Cumhuriyet
visit website