Avrupa Futbol Şampiyonası kapatılsın… Olimpiyat kalsın…
Öyle ya; muhterem siyasi büyüklerimiz Anayasa Mahkemesi, Halkaların Demokratik Partisi ya da Türk Tabipleri Birliği gibi “o an canlarını sıkan!” her kurumun derhal kapatılmasınıisteyebiliyorsa, biz de neden Avrupa Futbol Şampiyonası için benzer istekte bulunamayalım... Üçüncü Dünya Savaşı’nın dillendirildiği bir zamanda, ulusları birbirine kolayca düşmanlaştıracak sloganların atıldığı, modern çağ gladyatör dövüşü organizasyonlarınınyasaklanmasını neden istemeyelim…
Şaka bir yana, futbol (ama yalnızca futbol) dünyanın en güzel takım oyunudur. Yaratıcılığa prim verdiği, dünyanın her köşesinde benzer kurallarla oynanabildiği ve oyunun doğasındaki değişkenlikle izleyiciye zevk verdiği için çok değerlidir futbol. Gelgelelim, böylesine yaygın bir izleyici kitlesini barındırıyor olması, futbolun yönetimini ele geçirme kavgasını da beraberinde getiriyor. Bu, dünyada da böyle, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) son seçimlerinde görüldüğü gibi ülkemizde de böyle. Her anlamda güçlü insanlar futbolu yönetmeye soyunuyor. Avrupa Futbol Şampiyonası ödül törenini hatırlayınız; saha ortasındaki sahneye doğru yürüyen FIFA Başkanı Sloven Avukat Aleksander Ceferin ile yeni seçilen TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu arasında, en azından vücut dili açısından benzerlikler bulacaksınız!
Dört yılda bir yapılan Avrupa futbol şampiyonaları, turnuvada yer alan ulusların kolaylıkla ulaşabileceği mesafelerdeki ülkelerde organize ediliyor. Dolayısıyla........
© Cumhuriyet
visit website