menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Nasıl Anlattığımızı Anlattığımız Şeyden Daha Çok Önemsiyorum"

9 1
20.12.2025

Ulaş Bager Aldemir: Pelin Hocam, öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Bu röportajda size en son vizyona giren O da Bir Şey Mi? adlı filminiz hakkında sorular yönelteceğiz. İlk olarak şunu sormak istiyorum ben: O Da Bir Şey Mi? Aliye'nin kendi kayda aldığı bir sahneyle başlıyor ve ilk bakışta Aliye'nin kadına şiddet davalarına bakan bir avukat olduğunu zannediyoruz. Fakat sonradan bunun kurmaca olduğunu, filmin de esas meselesinin kadına şiddet olmadığını anlıyoruz. Bunu kasıtlı olarak mı yaptınız yoksa filmin bu şekilde başlamasına fazladan bir anlam yüklemek gereksiz mi?

Ben teşekkür ederim Ulaş, Melisa, güzel sorular için.

Evet doğru, bu sahne daha en baştan bunun bir kurmaca olduğunu söylüyor. Sahnenin başında biz Aliye’nin bir telefon ekranına kendini anlattığını zannediyoruz, tam biz onu anlatıcı olarak bellemiş dinlerken kapı çalınıp da odanın asıl sahibi avukat Aynur geliyor. Aliye telaşla telefon kaydını durduruyor ama görüntü devam ediyor. İşte bu noktada filmin kamerası devreye giriyor, demek orada bir anlatıcı daha var, kurmaca başladı yani. Bu kısmı, evet bilinçli yaptığım bir şey. Ama “Filmin asıl meselesi kadına şiddet değil” kısmına gelirsek, doğru, bu filmin asıl meselesi değil belki ama şu soru geliyor aklıma: Babasının kavuşamadığı eski sevgilisinin adını bir ömür boyu sırtında taşıyan Aliye’nin hikâyesinde şiddet olmadığını söyleyebilir miyiz? Bunu kasıtlı yapmamış olsam da bu soru belli ki beni meşgul etmiş ve daha ilk sahneden sızmış diyelim.

Ulaş Bager Aldemir: Bence O Da Bir Şey Mi? hem felsefe hem de sinema tarihini perspektif meselesi üzerinden katediyor. Çekim içinde çekim, kurgu içinde kurgu ve Levent'in "Hakikat kimin umurunda" demesi. Hatta Aliye'nin mutfağa açılan aralıktan otelin barındaki sohbetleri dinlemesi gibi sinematografik öğeler de perspektif meselesiyle ilişkilendirilebilir. Siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Perspektif meselesini bir objeye, bir nesneye, bir karaktere ya da bir duruma, bulunduğumuz noktadan birkaç adım geri çekilip belli bir mesafeden bakmak manasında alırsak eğer, perspektifin hayatta da, felsefede de, sinemada da bize sunduğu eşsiz şeyler var: mesela hayalgücümüzü harekete geçiriyor; insana daha geniş ve derinlemesine bir kavrayış sunuyor; sadece duygularla, zihinle değil, sezgilerimizle de algılamamızı sağlıyor; insanı kötü ya da iyi olarak ikiye ayırmayı sorgulatıyor, bunun yerine aradaki gri bölgelere ve çelişkilere yönlendiriyor; çelişkilerle baş etmeyi öğretiyor, çelişkisiz, tek açılı, çok net bir bakışın hayatı kavramayı zorlaştırdığını söylüyor. Mesela karakterimiz Levent’in “Gerçek kimin umurunda” cümlesini sarf ederken gerçek hiç de umurumuzda değil gibi değil de, gerçek aslında hayat boyu, yeniden ve yeniden ürettiğimiz bir şey tonunda vurgulaması da, Aliye’nin sonda verdiği karar da, gerçek’e birkaç adım geri çekilip bakabilmeleri sayesinde aslında. Tıpkı benim filme O Da Bir Şey Mi? adını vermem gibi; dilimize........

© Birikim