menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sinyaller Denizinde Buharlaşan Dünya: Yeni Bir Varoluşun Eşiğinde

18 12
11.09.2025

“Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor, ve sonunda insanlar, ciddi olarak kendi yaşam koşulları ve diğer insanlarla olan ilişkileriyle yüzleşmeye zorlanıyorlar.”[1]

David Raup, Yokoluş adlı kitabında dünya tarihindeki büyük yok oluşları anlatır. Birçok türün kitlesel yok oluşuyla canlı nüfusunun yaşadığı bu olaylar, kendilerinden sonraki evrimin seyri üzerinde de belirleyici roller oynamışlardır. Dünya üzerindeki her şey, kapalı kaplar bağıntısına göre seyrettiği için, bir tür için şans olan, başkaları için felaket anlamına gelebilmektedir. Öyle ki, biraz spekülatif bir iddia olsa da, 65 milyon yıl önceki dinozorların yok oluşu olmasaydı, insanın varoluşu mevcut hikâyesiyle var olmayacaktı diyebiliriz.

Bu aralar bazı araştırmacılar yeni bir büyük yok oluştan söz ederken, bazıları da Antroposen adı altında apokaliptik bir duruma işaret etmektedir. 1990’ların ikinci yarısındaki “sonlar” tartışması, sanki günümüzde kapsam ve derinlik bakımından daha etkili bir bitişler süreci halinde ilerliyor gibidir. “Çağ dönümü”, “uygarlık krizi” gibi ifadeler, artık tarih ve siyaset bilimi makalelerinin vazgeçilmezleri haline gelmiştir. Belirsizlik, karmaşa, güvenlik refleksleri, izolasyon arzusu (kapalı niş arayışı mı?) ve etik kaybıyla karakterize edilen mevcut durumu, bir geçiş evresi olarak sunanlar da var. T24’teki son iki makalesinde Bekir Ağırdır, Ray Dalio’dan alıntı yaparak bir çağ dönümünden bahsediyor. Ayrıca, her gün çok sayıda makale ve kitapta, yapay zeka konusu etrafında birbirinden çok farklı gelecek senaryoları tartışılmaktadır.

Bizim algıladığımız genel durum şu:

1) Gezegenimiz oldukça hızlanmış bir ekolojik değişim yaşamaktadır.

2) Toplumsal ve kültürel olarak yüz binlerce yılda oluşmuş yapı ve kurumların çoğu, hızla işlev yıkımına uğramakta ve bir bitiş süreci yaşamaktadır.

3) Ekonomik, demografik, coğrafi, dilsel ve düşünsel olarak birçok şey, tüm potansiyellerin tükendiği bir noktaya doğru gitmektedir.

4) Felsefe ve düşünce tarihi, artık yepyeni ve zorlu bir meydan okumayla karşı karşıyadır. Yapay zeka, bilinç sahibi bir “kendinde varlık” durumuna doğru yol almaktadır.

5) Darwin’in evrim kuramı, artık “gören saatçi” modeline göre işleyen bir yola girmiş; ölü nesillerin bir........

© Birikim