Dayanışma, gazeteciliğin vazgeçilmezi
Paris Olimpiyatları’nda konuşulan transfobiyi, ülkemizde olan göçmen nefretini, sosyal medya kısıtlamalarını, Filistin’e ve Filistin halkına karşı uygulanan katliamları endişeyle takip ederken, birden telefonum çaldı. Karşımdaki ses, bianet’te staj yapmaya hak kazandığımı söylüyordu. Şaşkınlıkla dolu bir mutluluk içinde, en yakın arkadaşlarımı aradım. Evrim, Tuğçe ve Aren ile aynı ofiste olacağımı duyduklarında kıskandıklarını hissettim ve bu beni daha da heyecanlandırdı. Doğruyu söylemem gerekirse, bu satırları yazarken ben bile kendimi kıskanıyordum. Sosyal medyada dayanışma içinde olduğum insanlarla aynı ofiste çalışmak ve onlarla yüz yüze tanışmak benim için bambaşka bir onur yürüyüşünün habercisiydi.
Ve pazartesi geldi çattı. “Acaba yapabilecek miyim?” diye içimde büyüyen o endişeyle ofisin zilini çaldım. Kapıyı Leyla açtı ve bianet’teki stajım resmen başlamış oldu. Bilgisayarımı açtığımda, “Şimdi ne yapacağım?” diye düşündüm. Tam o sırada Murat beni yanına çağırdı. Birazdan toplantıya gireceğimizi ve bu yüzden gündemi taramam gerektiğini söyledi. Toplantı başladığında, sosyal medyadan ve yürüyüşlerden........
© Bianet
visit website