menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Önümüzdeki beş yılı teknolojide ne tanımlayacak?

20 1
09.12.2025

Uygarlık tarihine baktığımızda, insanlığın büyük dönüşüm anları her zaman üç temel ögeye dayanmıştır: bilgiye hükmetme, göğe hâkim olma ve enerjiyi kontrol etme.

Mezopotamya’nın ilk şehir devletlerinden itibaren kayıt tutma teknikleri bir tür veri işleme aracıydı; Göbeklitepe’nin mimarisi bile dönemin kozmolojisini anlama çabasının taşlara işlenmiş hâliydi. Aynı şekilde Anadolu’daki Hititlerin madencilik ve enerji kullanımındaki pratikleri, dönemin teknolojik devrimini göstermekteydi. Bugün ise aynı üç öge öne çıkmaktadır: Yapay Zekâ, Uzay Teknolojileri ve Enerji Sistemleri ve bunlar geleceğimizin rotasını tayin etmek üzere yeniden kesişiyor.

Peki o zaman önümüzdeki beş yılı gerçekte hangisi belirleyecek?

Aslında cevap tek bir başlıkta gizli değil; aksine bu üç alanın birbirini besleyen etkileşiminde yatıyor. Ancak toplumsal, ekonomik ve jeopolitik açıdan hangisinin ivmeyi daha fazla belirleyeceğini anlamak için küresel dinamiklere, teknoloji aktörlerinin rekabetine ve ülkelerin stratejik hamlelerine bakmak gerekiyor. Bir süredir Yapay Zekâ, adeta küresel bir fırtına gibi her sektörü etkisi altına aldı. Saniyede trilyonlarca veri işleyebilen modeller, kendi kendine öğrenebilen algoritmalar ve insanların yıllarca uğraşacağı işleri saniyelere indiren otomasyon sistemleri. Bu dönüşümün ekonomik etkisi, Sanayi Devrimi’ni bile arkada bırakacak ölçüde büyük. Ancak şunu unutmamak gerekir: Yapay Zekâ, kendi başına bir amaç değil; bir çarpan etkisi teknolojisidir. Yani, enerji sistemleri yeterli değilse, veri merkezleri soğutma kapasitelerini aşarsa veya hesaplama maliyetleri sürdürülemez hâle gelirse, yapay zekâ ne kadar zeki olursa olsun gelişimi sınıra dayanır.

Bu noktada enerji teknolojileri devreye giriyor.........

© Aydınlık