Savunma sanayisi için kamu finansmanı, devletlerin teknolojik yenilikleri şekillendirdiği kilit yöntemlerden biri olarak ön plana çıkıyor. ABD'de, hükümetin savunmayla ilgili yıllık araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamaları 2016 yılında 78 milyar dolardı ve bu, devlet tarafından finanse edilen tüm Ar-Ge'nin yüzde 57'sinden fazlaydı. Savunmayla ilgili Ar-Ge, esasen ekonomik olmayan hedeflerle motive edilirken, genellikle merkezi hükümetler tarafından ekonomideki teknolojik yeniliklerin hızını ve yönünü etkilemek için kullanılan en önemli fiili sanayi politikalarından birisidir. Savunma Ar-Ge'sine ayrılan kamu bütçesi, ABD'deki diğer önde gelen teknolojik yenilik politikası araçlarına harcanan miktarı gölgede bırakıyor. Savunma Ar-Ge'si, İngiltere ve Fransa'da devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge'nin en önemli kalemlerinden birisidir ve diğer birçok gelişmiş ekonomide kamu harcamalarında önemli bir pay alıyor.

Savunma Ar-Ge harcamalarının özel sektörde teknolojik gelişim ve ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun yıllardır tartışılan bir konu olmuştur. Savunma Ar-Ge'sinin faydalarının savunucuları, askeri Ar-Ge'nin sivil uygulamalarla çok önemli teknolojik gelişme kaynağı olduğunun kanıtı olarak jet motorları, bilgisayarlar, radar, nükleer enerji, yarı iletkenler, GPS ve internet gibi büyük yeniliklerin ticari başarısına işaret ediyor. ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra askeri teknolojiye en yüksek miktarda ve oranda yatırım yapan ülke olarak öne çıktı. ABD’nin sivil teknolojide ilerlemesinde uzun yıllara dayanan planlı ve büyük yatırımları göz ardı edilemez. İsrail, savunma Ar-Ge harcamalarının ticari olarak başarılı çok sayıda yüksek teknoloji girişimini nasıl ortaya çıkardığının örneklerinden birisidir. Konu ile ilgili son yıllarda akademik çalışmalar giderek artıyor. Bu çalışmalar içinde belki de en çarpıcı ve güvenilir olanlarından birisi Enrico Moretti, Claudia Steinwender ve John Van Reenen’in 2019 tarihli araştırmasıdır. NBER (Ulusal Araştırmalar Bürosu) isimli ABD’li ‘düşünce kuruluşu’ bünyesinde yapılan söz konusu çalışmadan çıkan sonuçlara bakalım.

Rapor, OECD ülkeleri, uluslararası sanayi verileri, savunma ve diğer bakanlıklara ayrılan Ar-Ge sübvansiyonları ile birlikte Fransa'daki tüm Ar-Ge yapan şirketlerin bir örneği ile tamamlanmış. Devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge'nin özel sektörün Ar-Ge yatırımlarına olumlu etkisi olduğu araştırmada belirtiliyor (crowding in etkisi). İlk olarak, Ar-Ge faaliyeti büyük sabit maliyetler içeren ve bu maliyetlerin bir kısmı devlet tarafından karşılayarak devlet tarafından finanse ediliyorsa, bazı özel sektör projeleri karlı hale geliyor. İkincisi, bir sektörde devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge aynı sektördeki diğer özel firmalara fayda sağlıyor. Üçüncü olarak, kamunun sağladığı finansman, kredi sorunları yaşayan şirketlerin bu konudaki eksikliğini tamamlıyor. Yapılan araştırmada elde edilen veriler, hem OECD hem de Fransa’da kamu desteğinin teknolojik ilerlemeye katkısını çok açık olarak gösteriyor.

11 Eylül 2001’den sonra ABD, askeri Ar-Ge harcamalarını hızla artırmaya başladı. Hazırlanan raporda savunma Ar-Ge'sine daha az bağımlı olan sektörlerin yaşadığı değişime kıyasla, havacılık ve bilgi işlem teknolojileri başta olmak üzere iki ‘savunmaya duyarlı’ sektörün yaşadığı değişiklik açıkça görülüyor. 11 Eylül’den sonra, savunmaya duyarlı sektörlerdeki özel Ar-Ge yoğunluğunda diğer sektörlere göre hızlı bir artış olmuştur. 11 Eylül etkisi hem istatistiksel olarak anlamlı hem de ekonomik olarak büyük görünmektedir. Rapora göre OECD ülkelerinde savunma Ar-Ge'sinde yüzde 10'luk bir artış, özel Ar-Ge'de yüzde 4'lük bir artışa yol açıyor. Bazı sektörlerdeki özel Ar-Ge yatırımlarının önemli bir kısmında savunmayla ilgili Ar-Ge'nin etkili olduğu görülüyor. Örneğin, ABD ‘havacılık ürünleri ve parçaları’ sektöründe, savunma ile ilgili Ar-Ge 2002 yılında 3.03 milyar dolar olarak gerçekleşti. Araştırmacıların tahminine göre bu kamu yatırımı, özel sektör Ar-Ge'sine 1.63 milyar dolarlık ek yatırımla sonuçlanmıştır. Rapordaki tahminlere göre, savunma Ar-Ge'sinde ülkeler arası farklılıkların, kamu/özel sektör Ar-Ge yatırımlarındaki ülkeler arası farklılıkların belirlenmesinde önemli bir rol oynayabileceği görülüyor. Örneğin Fransa savunma Ar-Ge'sini ABD’nin bugün ulaştığı orana çıkarırsa, Fransa'daki özel Ar-Ge'nin yüzde 8.7 artacağı tahmin ediliyor.

OECD verilerine göre, bir ülkede devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge'deki artışlar, diğer ülkelerde aynı sektördeki özel Ar-Ge harcamalarını artırıyor. Örneğin, ABD'de savunma harcamalarındaki artış kimya sektöründe etkili oluyor. Dolayısıyla ABD kimya endüstrisinde devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge'deki artış, sektörün ABD'deki özel Ar-Ge'sini artırırken, aynı zamanda Alman kimya sektöründeki özel Ar-Ge'yi de artırıyor. Bu tür sınır ötesi yayılma, sektör çapında teknolojik veya beşeri sermaye dışsallıklarının varlığıyla tutarlıdır. Ar-Ge'ye yapılan yatırımın başka önemli bir etkisi verimlilik konusundadır. Örneğin, ABD'deki savunma Ar-Ge'si, 11 Eylül saldırısının ardından 2001 ile 2004 yılları arasında yarıdan biraz fazla arttı. Vergileri sabit tutarak bunun, söz konusu yıllarda ABD'deki yıllık TFV (toplam faktör verimliliği) büyüme oranının 0,006 puanlık bir artışına (yaklaşık yüzde 1,8'lik bir artışa) dönüştüğü tahmin ediliyor.

Türkiye son 10 yılda savunma sanayisinin gelişmesi ve millileşmesi konusunda çok büyük mesafe kat etti. Türk savunma sanayisinin millîlik oranı yüzde 80’lere ulaşmış ve sektörde net ihracatçı olmuştur. Türkiye ekonomik gücü ve kapasitesi nedeniyle çok büyük bir potansiyel vaat ediyor ancak üretim yapısında bazı sorunlar vardır. Dolayısıyla savunma sanayisine ayrılan yatırımların oranının artırılması sadece kamunun değil özel sektörün gelişmesine ve ihracatın daha yüksek katma değerli olarak gerçekleşmesine büyük katkı sağlayacaktır. Savunma Ar-Ge bütçelerinin en az yüzde 50’sinin kamu tarafından karşılanması, daha etkili destek ve teşvikler getirilmesi, girişim sermayesi ve melek yatırımcılık ekosisteminin savunma sanayine destek olacak şekilde geliştirilmesi gibi adımlar atılması yararlı olacaktır. Türkiye artık dünya ölçeğinde bir oyuncudur. Bu konumunu pekiştirmesi için savunma sanayisine daha büyük destek vermesi büyük önem taşımaktadır. Bugün Ortadoğu’da bu kadar güçlü olmamızda güçlü savunma sanayimizin katkısı olduğu unutulmamalıdır.

Kaynakça;
https://www.nber.org/system/files/working_papers/w26483/revisions/w26483.rev0.pdf

QOSHE - Jeopolitik gelişmeler savunma sanayimizin önemini artırıyor - Serhat Latifoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Jeopolitik gelişmeler savunma sanayimizin önemini artırıyor

7 20
08.12.2023

Savunma sanayisi için kamu finansmanı, devletlerin teknolojik yenilikleri şekillendirdiği kilit yöntemlerden biri olarak ön plana çıkıyor. ABD'de, hükümetin savunmayla ilgili yıllık araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamaları 2016 yılında 78 milyar dolardı ve bu, devlet tarafından finanse edilen tüm Ar-Ge'nin yüzde 57'sinden fazlaydı. Savunmayla ilgili Ar-Ge, esasen ekonomik olmayan hedeflerle motive edilirken, genellikle merkezi hükümetler tarafından ekonomideki teknolojik yeniliklerin hızını ve yönünü etkilemek için kullanılan en önemli fiili sanayi politikalarından birisidir. Savunma Ar-Ge'sine ayrılan kamu bütçesi, ABD'deki diğer önde gelen teknolojik yenilik politikası araçlarına harcanan miktarı gölgede bırakıyor. Savunma Ar-Ge'si, İngiltere ve Fransa'da devlet tarafından finanse edilen Ar-Ge'nin en önemli kalemlerinden birisidir ve diğer birçok gelişmiş ekonomide kamu harcamalarında önemli bir pay alıyor.

Savunma Ar-Ge harcamalarının özel sektörde teknolojik gelişim ve ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun yıllardır tartışılan bir konu olmuştur. Savunma Ar-Ge'sinin faydalarının savunucuları, askeri Ar-Ge'nin sivil uygulamalarla çok önemli teknolojik gelişme kaynağı olduğunun kanıtı olarak jet motorları, bilgisayarlar, radar, nükleer enerji, yarı iletkenler, GPS ve internet gibi büyük yeniliklerin ticari başarısına işaret ediyor. ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra askeri teknolojiye en yüksek miktarda ve oranda yatırım yapan ülke olarak öne çıktı. ABD’nin sivil teknolojide ilerlemesinde uzun yıllara dayanan planlı ve büyük yatırımları göz ardı edilemez. İsrail, savunma Ar-Ge harcamalarının ticari olarak başarılı çok sayıda yüksek teknoloji girişimini nasıl ortaya çıkardığının örneklerinden birisidir. Konu ile ilgili son yıllarda akademik çalışmalar giderek artıyor. Bu çalışmalar içinde belki de en çarpıcı ve güvenilir olanlarından birisi Enrico Moretti, Claudia Steinwender ve John Van Reenen’in 2019 tarihli araştırmasıdır. NBER (Ulusal Araştırmalar Bürosu) isimli ABD’li ‘düşünce kuruluşu’ bünyesinde yapılan söz konusu çalışmadan çıkan sonuçlara bakalım.

Rapor, OECD ülkeleri, uluslararası sanayi verileri, savunma ve diğer bakanlıklara ayrılan........

© Aydınlık


Get it on Google Play