menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ayhan Can: Müzisyen Bir Şairdi Bahattin Ertük: Şiirce Yaşadı

10 25
03.04.2025

Şair, öğretmen, müzisyen ve edebiyat insanı Ayhan Can, uzun yıllarını İzmir’de geçirdi. O’nu 2012 yılında Bir Dünya Şiir Günü’nde yitirmiştik. “Gül Devrimi” adlı şiir kitabıyla edebiyat dünyasında kendisine unutulmayacak bir yer açmıştı. Şiirleri dört kitapla sınırlı kaldı, ama bir şair gibi hep şiirden beslenerek yaşadı. Hayat O’nu bir dönem müzik öğretmenliği için Almanya’ya kadar taşıdı. Son yıllarını şiirleriyle ilgilenerek huzur içinde Seferihisar Doğanbey’deki evinde geçirdi. Bu yazıda hatırlattığım ikinci şair ise tek kitabı olan Değerli Ağabeyim Bahattin Ertük. Yeni Asır’da birlikte çalışmıştık. Mesleğimizde bir yazı işleri ustasıydı. Sayfalara emek verirken şiir de yazdı, ama öncelikle mütevazı ve bohem yaşamıyla öne çıkarak, kelimenin tam anlamıyla bir şiir gibi yaşadı. O’nu 1997 yılında genç sayılabilecek bir yaşta yitirmiştik. Her iki şairimizi de sevgi ve saygıyla anıyorum.

Bazı insanlar vardır ki, ömürleri boyunca yalnızca yaşamazlar, hayatı bir sanat eseri gibi yoğurur, kelimelerle, notalarla ve ezgilerle derin izler bırakırlar.
Şair, öğretmen, müzisyen ve edebiyat insanı Ayhan Can, işte böyle bir isimdi.

Şiirleriyle, kemanıyla ve eğitimciliğiyle hem yaşadığı topraklara hem de gurbetin hasret dolu yüreklerine ses olmuş bir sanatçı. 1937 yılının 9 Mart’ında Giresun’un Görele ilçesine bağlı İsmailbeyli köyünde doğan Ayhan Can, memur bir babanın oğlu olarak Balıkesir’den Trabzon’a, İzmir’den Bursa’ya birçok şehirde çocukluğunu geçirdi. Belki de bu göçebe hayatın kazandırdığı farklı kültürel dokular onun sanatının temel taşlarını oluşturdu. 1960 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Can, eğitimciliği bir meslekten öte, bir yaşam felsefesi olarak benimsedi. İzmir’de müzik öğretmeni olarak görev yaptı, öğrencilerine sadece notaları değil, sanatın ve duyarlılığın inceliklerini de öğretti.

Ancak onun kaderinde farklı ufuklar vardı. 1970’lerin başında Almanya’ya gitti ve gurbet ellerde büyüyen Türk işçi çocuklarına eğitim verdi. Belki de burada, hasretin, özlemin ve kimlik arayışının en derin halleriyle tanıştı. O yıllarda kaleme aldığı dizeler, bir vatan özleminin, köklerinden kopanların iç sızısının en yalın haliyle şiire dönüşmesiydi. 1970 yılında düzenlenen TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda "Gül Devrimi" adlı şiir kitabıyla başarı ödülü kazandı ve böylece edebiyat dünyasında kendine hak ettiği yeri buldu.

Ayhan Can’ın şiirleri, toplumsal duyarlılığın ve bireysel duyguların iç içe geçtiği hem bir öğrencinin sıkılı yumruğunu hem de bir keman tınısının ince sızısını taşıyan mısralardı.

Onun eserleri, Dost, Türk Dili, Varlık, Yeni Gerçek, Yeditepe ve Anadil gibi dergilerde yayımlandı. Özellikle Demokrat İzmir gazetesinin sanat sayfasında yer alan şiirleri, Attilâ İlhan gibi usta isimlerle yollarının kesişmesini sağladı.

Şair Ahmet Özer, Ayhan Can’ı şu sözlerle anlatıyordu: "Görele toprağının bir ürünü, tıpkı Bedri Rahmi gibi, tıpkı Hasan Ali Yücel gibi… Bu coğrafyanın ikliminde boy veren bir taflan, İzmir Kordon’dan aldığı Akdeniz güneşini, Fulda’nın halk türküleriyle harmanlayıp, aşkı, barışı ve gurbetin acısını şiirlerine işleyen bir şair."........

© 9 Eylül Gazetesi