Kapitalizmin kokusu ve tadı
Başkaları nasıldır bilmiyorum ama, tatil dönemlerinde çok nostaljik ve melankolik oluyorum. Bunlar bize insan olduğumuzu hatırlatan doğal duygulardır. Bu hafta tüm Türkiye tatildeydi. Bazı Türkler yurt dışına tatile çıkmayı tercih ederken, bazıları da Bayramı aileleriyle, anne-babalarının, büyükanne ve büyükbabalarının yanında kutlamayı tercih etti. Ben ikinci kategoriye dahilim. Bu satırları yazdığım Ege Denizi kıyılarından, Bayram'ın şenlik havası, çocuklara dağıtılan tatlılar ve yüzlerindeki gülümseme, büyüklere gösterilen saygı, beni kendi çocukluğuma götürdü ve “Kapitalizmin Tadı ve Kokusu” ile tanışmamın nasıl gerçekleştiğini hatırlattı. Merak etmeyin! Kapitalist sistemin ekonomik yönüyle ilgili tahlilleri aşağıdaki satırlarda yer almamaktadır. Sadece SSCB sınırları içinde, Moldova’da doğan bir çocuğun anılarının yer aldığı bir metin var.
1991'de SSCB çöktüğünde sadece 5 yaşındaydım. Etrafımda olup biten birçok şeyi anlayacak yaşta değildim. Bu çöküşü Rusya devlet başkanı Putin’in“20. yüzyılın en büyük trajedisi" şeklinde değerlendirmesi daha çok siyasi bir bakıştı. Asıl trajediyi sıradan insanlar yaşadılar. SSCB'nin dağılma süreci nüfusun tüm toplumsal kesimlerini etkiledi. Ekonomik para biriminin çok hızlı devalüasyonu halkın inanılmaz biçimde yoksullaşmasına yol açtı. İnsanların banka hesaplarında hayat boyunca biriktirdiği paraları bir günde pul oldu. 90'lı yıllar insanların kim olduklarını, ne yaşadıklarını, hangi dili konuştuklarını veya konuşmaları gerektiğini öğrenmeye çalıştıkları bir dönemdi. Büyükler hayatlarının belki de en zor günlerini........
© 12punto
visit website