menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yakın tarihten çıkarılacak dersler: Barzani, Saddam'ı nasıl ters köşeye yatırdı!

28 13
23.01.2025

Tayyip, koltuğunu bırakmamak için Kürtçüler'le ince ince pazarlık yaparken bir baktık ki meğerse Barzani de işin içindeymiş.

Öyle, böyle değil!

Hatta denilen o ki Apo, İmralı'ya gelecek heyete Ahmet Türk'ün dahil edilmesini isteyince, bizimkiler Barzani'ye, “zatı alileriniz tensip buyuyurlar mı?“ diye sormuşlar, O da “münasiptir“ cevabını vermiş!

Sadece bu mu; yine bizimkilerin ricası üzerine PKK'nın Suriye'deki terör devletçiğinin başındaki Mazlum Kobani'yi huzuruna kabul ettiğini biliyoruz. Ne konuştular, hangi talimatları verdi filan şimdilik meçhul ama bu süreci iktidar ile birlikte yürüttükleri ortada.

Yılların kurt siyasetçisi ile iş tutmak öyle kolay değil. Kimse, dünyadan bihaber ihtiyar aşiret reisi filan diye düşünüp aldanmasın!

Nasıl mı, yakın tarihten küçük anektodlarla anlatmaya çalışalım.

24 yıl öncesi;

11 Eylül saldırıları olmuştu.

Bütün dünya dehşet içindeydi.

Ecevit hükümeti, ilk şoku atlatır atlatmaz, bu meseleyi öncelikli gündem maddesi yapmıştı.

O vakit, daha sosyal medya hayatımıza zuhur etmediği için gazetelerde ve haber kanallarında, Amerika'nın Saddam'ı hedef tahtasına koyduğu, Irak'a müdahale edeceği ve bağımsız bir Kürt devleti kurduracağı yorumları yapılıyordu.

Amerika, Ortadoğu'daki varlığını pekiştirmek için Irak'ı hedef almaya çoktan karar vermişti. Üstelik, planlamaları içinde Iraklı Kürtler en kritik noktada yer alıyordu.

Ecevit hükümeti son derece rahatsızdı.

Apo'nun yakalanıp hapse atılmasının üzerinden iki yıl geçmiş, terör neredeyse bitme noktasına gelmişti. Amerika, Kürtler üzerinden Ortadoğu'da kendi alî çıkarlarını önceleyen yeni bir düzen kurmanın derdine düşmüştü.

İşte bizim açımızdan zurnanın zırt dediği yer burasıydı.

Ayrılıkçı siyaset yeniden hareketlenebilir, terör hortlayabilirdi.

Kritik günlerden geçiyorduk.

O vakit, Türkiye'den pek fazla yüz bulamayan Barzani ilk elden böyle bir projelerinin olmadığı konusunda Hariciye'yi ikna etmek için çırpınmaya başlamıştı. Türkiye ile doğrudan cepheleşme içine girmek istemiyordu. Bizimkileri pişpişleyip uyutabilirse, vakit kazanabilirdi.

Yeğeni Neçirvan'ı 2 Ekim 2001'de Avrupa'ya gönderirken, “Ankara'ya da uğra, Türkleri ikna etmeden dönme“ diye tembihledi.

Amcasının talimatı üzerine Müsteşar Uğur Ziyal'e, "Kürt devleti kurma planımız yok" dedi.

Gazetecilere, "Özellikle medyada bizim bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurmayı amaçladığımıza yönelik bir kampanya yürütülüyor. Bizim durumumuzda ve pozisyonumuzda bir değişiklik yok. Biz, Kürt sorununun........

© 12punto