Alın size Başkanlık...
Önce demokrasi dediler, sonra demokrasiyi araç olarak gördüler.
2002’de iktidara geldiler.
Sonra da iktidarın nimetlerini yediler.
Ardından Başkanlık istediler, “şöyle uçacağız, böyle kaçacağız” dediler,
“ver yetkiyi gör etkiyi dediler”, 2017’de Anayasayı değiştirip, tüm yetkileri alarak Başkanlık ilan ettiler.
Uçtuk mu?
Elbette hayır. Ama dolar uçtu. Kiralar uçtu, fiyatlar uçtu.
Adalet uçtu, ülkenin o güzelim etnik dokusu elimizden uçtu gitti.
Araplaşır olduk.
Öyle dedikleri gibi ülkede çağ atlamak, uçmak kaçmak yok.
Olmadı, olmazdı da. Ekonomi filan uçmayacaktı zaten. Çünkü dünyadaki başkanlık rejimlerinde ekonomi filan uçmamış, çökmüş.
Başkanlık, yarı Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı Hükümeti, Partili Cumhurbaşkanlığı gibi sözlerle egemenlik yetkinizi ellerinden aldılar, sizi de kandırdılar.
Dünyada ülkesini geliştiren bir Başkanlık sistemi yok. Amerika’nın dışında olmamış. Peki ne olmuş?
Başkanlık sistemleri ülkeleri tamamen sakatlamış, felakete sürüklemiş.
Örneğin Nijerya,
Daha önce parlamenter sistemle ve cumhuriyet rejimiyle yönetiliyormuş. 1960 yılında İngiltere’den bağımsızlığını almış, ama 1966 da Tümgeneral Johnson Aguiyi-Ironsi başkanlık darbesi yapmış, sonra 1975’te bir darbe daha yapmış, 76 da bir darbe daha, sonra bir daha, bir daha.
Ve ondan sonra darbeler süreci başlamış. Ve darbelerin sonunda iç savaş da başlamış. Başkanlık sisteminden bu yana 60 sene geçmiş, Nijerya şimdi Radikal İslam terörü Boko Haram’ın pençesinden kurtulup belini doğrultmaya çalışıyor.
Kongo
Devlet başkanı 1963 yılında darbe ile görevinden uzaklaştırılmış. Hemen ardından seçim yapılmış, Alphonse Massemba-Débat başkan olmuş. Bu kez, 1968 yılında Messamba Debat’a bir darbe yapılmış, Alfred Raoul başkan olmuş. Marien Ngouabi diye biri çıkmış, bu kez o da Raoul’a darbe yapmış. iktidara gelen Ngouabi ülkenin adını ve bayrağını değiştirmiş. Buna itiraz eden meclisi dağıtmış. Sonra ortalık karışmış, 1979 tarihinde bu kez iktidara Sassou-Nguesso gelmiş. Başkan o olmuş.
Ve........© 12punto
visit website