Yerebatan Sarnıcı: Suyun Hafızasında Saklı İstanbul
İstanbul’un kalbinde, Ayasofya’nın gölgesinde, yerin altında gizlenmiş bir sır vardır. Şehrin gürültüsünden, karmaşasından, hatta zamanın akışından uzak bir evren. Soğuk taş duvarların arasında yankılanan su sesleri, ışığın karanlıkla buluştuğu o mistik atmosfer… Orası Yerebatan Sarnıcı’dır.
İmparator Justinianus’un altıncı yüzyılda yaptırdığı bu yapı, Bizans’ın mühendislik gücünün en etkileyici örneklerinden biridir. Yüz binden fazla ton suyu barındırabilen bu sarnıç, sadece şehrin su ihtiyacını karşılamakla kalmamış, aynı zamanda insan aklının, emeğinin ve estetik anlayışının birleştiği bir anıt hâline gelmiştir.
Sarnıcın içine adım atan herkes önce bir sessizlikle karşılaşır. Ardından ayak sesleri yankılanır, damlaların suya düşen ritmi duyulur. Yüzlerce sütun, tıpkı bir yeraltı ormanı gibi yükselir. Her biri farklı dönemlerden, farklı yapıların kalıntılarından getirilmiştir. Kimisi Korint tarzında, kimisi Dor biçimindedir. Sütunlar suyun yansımasıyla çoğalır, gölgeler arasında kaybolur. İnsan bir anda kendi zamanını unutup, tarihin içinde süzülmeye başlar.
Suyun yüzeyi sanki geçmişin hafızasıdır. Üzerine eğilen herkes kendi yansımasını değil, başka çağlardan gelen yüzleri görür gibi olur. Sarnıcın........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein