menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

POLİS İMDAT

22 8
previous day

Bazıları seni “polise veririm” şeklinde cümlelerle korkutularak büyütülmüş. Bazıları polisi sevmeyen bir ailenin yanında büyüdüğü için sevmemiş. Bazıları yediği trafik cezaları yüzünden. Bazıları da “evinde ders çalışan bir gence durup dururken müdahale eden” polislerin videosunu izlediği için (İroni).

Ben böyle büyümedim. Devlet, millet, vatan aşkıyla, sevgisiyle, saygısıyla büyütüldüm. Türk’ün, Türkiye’yi temsil eden her görevlinin değerine inandırıldım; askerin, polisin, kaymakamın…

Babam devlet memuru olduğu için dışlandığımız, sevilmediğimiz yöreler oldu. Tanımadan sevmediler. Burada anlatmama gerek olmayan acılar yaşadık; kategorize edilmeler, ötelenmişlikler, yalnız bırakılmışlıklar… Ama aşkımız, bunlara dayanabilmek için vardı.

Geçen gün trafikte emniyet şeridini kullanarak kural çiğneyen bir araç sürücüsünün, polislerle kavga edişine denk geldim. Polisimize bağırırken ağzından tükürükler saçan bir şoför, arabadan inmiş fırsattan istifade sigara içen 2 kadın. Belirgin ihlale rağmen saldırganlık.

Biliyorsunuz, ben yurt dışını sevmiyorum. Hissiyatım açık ve net; ülkemin dışında hiçbir yer benim için cazip değil. Zaten bir şeyi sevmek, onu doğrusu ve yanlışı ile sevmektir. Sadece her şeyin yolunda gittiği yeri sevecek olsam Güney Kore’yi severim ama konuyu saptırmayayım:) Ülkem de ülkem. Ama işte o gün Amerika’da olmak istedim. Acaba Amerika’da olsaydık o adam küllük kokan tükürüklerini Amerikan polisine fışkırtabilir miydi? Mermiyi acaba neresine verirlerdi? Bacağından mı vururlardı, kafasına mı sıkarlardı? Düşündüm. Bizim polisimiz........

© Yeniçağ