menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Her âşık ustası ile iftihar eder

31 12
18.07.2024

Feryadı figanım ah ü zâr oldu

Saz oldu vücudum tel ne ilazım

(Zefil Necmi)

Halk şairlerimizin ters bir kaderi vardır. Âşıklar alçak gönüllü kişiler olduklarından şiirlerinde çoğu kez memleketlerini, açık künyelerini, yaşadıkları yılları belirtmezler. Sadece tabşırma ile yetinirler. Mahlasları dışında ad bulma olanağı çoğunlukla yoktur.

Halk şairlerinin şiirlerinde çoğunlukla yaşadığı yöreleri belirleyen izlerin bulunmayışı, bazı halk şairlerinin memleketlerinin karıştırılmasına neden olmuş; örneğin, Çorumlu Deli Boran güneyli sanılmış, Tokatlı Gedai de Beşiktaşlı sanılarak edebiyat dünyasına Beşiktaşlı Gedai olarak tanıtılmıştır.

Sadettin Nüzhet Ergun ise 1933 yılında Beşiktaşlı Gedai adlı bir kitap yayımlayarak Tokatlı Gedai’nin İstanbul’a mal edilmesine neden olmuştur.

Ne zaman ki, Muhtar Yahya Dağlı Gedai’nin manevi oğlu Dr. Rıza Bey’le tanışıp, Gedai’nin defterlerini elde edip, Dr. Rıza Bey’den hayatı hakkında gerçek bilgileri öğrenip Tokatlı olduğunu anlayınca durum değişmiş ve Dr. Ali Rıza Bey’den aldığı bilgilere dayanarak Tokat’a gidip araştırmalar yapmış; 1943’te de Tokatlı Gedai adlı bir eser yayımlamıştır. Ne yazık ki hâlâ bu yanılgı tam düzelmiş değildir. Kimileri yine Tokatlı Gedaî’yi Beşiktaşlı Gedaî olarak göstermektedir.

Emrah kolundan sonra bu yörede oluşan önemli bir âşık kolu da Talibî koludur.

Mezar taşında:

Ben garip başım garip

Sılada eşim garip

Ölsem mezara girsem

Mezarda taşım garip

biçiminde arı, duru, temiz bir Türkçe ile bir dörtlüğü bulunan Talibî’nin baskın özelliği çok iyi saz çalması, şiirlerinde öğüt ağırlıklı etkin söylemlerin ön planda olmasıdır. Bu durum çıraklarının da ana özelliklerindendir. Talibî gibi ahenkli ve coşkulu söyleyişlerin benzerini:

Baş uydurup gözün aç gel didâre

Bu didârda kavga olmaz kal olmaz

Uydur işleğini Hakk’a hoş ola

Bala bal demekle ağız bal olmaz

gibi çırağı Fedaî’de ve diğer çıraklarında görmek mümkündür.

Her âşık ustası ile iftihar eder. Tokatlı Nurî’nin, ustası Erzurumlu Emrah için onun çırağı olmasından gururla söz ettiği:

Sevdiğim üstüne faikin kimdir

Benden özge vasfa lâyıkın kimdir

Sorarlarsa âşık sadıkın kimdir

Nurî vardır Emrah çıraklarından

deyişi, Emrah kolunda; Nurî’nin çırağı Zileli Ceyhunî’nin:

Sırrı enel-hak diyecek kimdir

Kanaat lokmasın yiyecek kimdir

Melamet hırkasın giyecek........

© Yeniçağ


Get it on Google Play