Kürt sorunu edebiyatı yapan köksüzler...
Son dönemde malumunuz Kürt söylemi üzerinden bir çatışma oluşturulmak isteniyor. Bu mevzunun derinliklerine inmeden önce biraz daha sosyolojik olarak olayı bir masaya yatırıp tahlil yapmak istiyorum.
Biz kadınlar cenahı olarak kısırlar yapıp 5 çayında içen ve hayatın bir tarafından tutmaya çalışan bir toplumuz… Bu toplumun içinde Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası ve Azerbaycanlısı gibi farklı etnik kökenli hanım kardeşlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında çoğu hane de dertleşiyoruz…
Yeri geliyor taziyelerimizle acılarımızı paylaşıyoruz, yeri geliyor düğünlerde sevinçlerimize ortak olup hayatın güzelliğini çoğaltıyoruz ve Cuma günleri Kur’an buluşmalarımızda (bana göre etnik köken olmamalı da sadece örneklendirme olduğu için üstüne basa basa geçmek istiyorum) birçok farklı etnikten kardeşimle Allah’ın Kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i okuyarak feyizleniyoruz.
Yani anlayacağınız; hayata dair ne varsa bu köken derinlemesine inmeden paylaşıyoruz ve paylaşacağız da… Asla ama asla bir köken savaşı içerisinde olmadan mücadeleye devam etmeliyiz.
Bu konuda siyasi olarak da devletimizin başı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu sözlerini de hatırlatmakta yarar var kanısındayım. Ne diyor Başkan Erdoğan, “Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Arnavutu, Boşnağı...........© Yeni Akit
visit website